• Üye Girişi

Logo

  • Ana Sayfa
  • Videolar
  • Ru'yet Çalışmaları
    • Tanımlar
    • Haritalar
    • Toplantılar Ve Kongreler
    • Şemalar
    • Galeri
  • Astronomi
    • Astronomlar
    • Astronomi Sitesi Linkleri
    • Yayınlar
      • Makaleler
      • Kitaplar
    • Sözlük
  • Kıble
    • Pusula ile Kıble Tayini
    • Kıble Açısı
    • Kıble Saati
    • Dünya Kıble Günü
  • Önemli Günler
    • 1900-2027 Dini Günler
    • Dini Günler Listesi
      • 2022 Yılı Dini Günler
      • 2023 Yılı Dini Günler
      • 2024 Yılı Dini Günler
      • 2025 Yılı Dini Günler
      • 2026 Yılı Dini Günler
      • 2027 Yılı Dini Günler
      • 2028 Yılı Dini Günler
      • 2029 Yılı Dini Günler
      • 2030 Yılı Dini Günler
      • 2031 Yılı Dini Günler
      • 2032 Yılı Dini Günler
      • 2033 Yılı Dini Günler
      • 2034 Yılı Dini Günler
      • 2035 Yılı Dini Günler
    • Resmi Tatiller Listesi
      • 2022 Yılı Resmi Tatiller
      • 2023 Yılı Resmi Tatiller
      • 2024 Yılı Resmi Tatiller
      • 2025 Yılı Resmi Tatiller
      • 2026 Yılı Resmi Tatiller
      • 2027 Yılı Resmi Tatiller
      • 2028 Yılı Resmi Tatiller
      • 2029 Yılı Resmi Tatiller
      • 2030 Yılı Resmi Tatiller
      • 2031 Yılı Resmi Tatiller
      • 2032 Yılı Resmi Tatiller
      • 2033 Yılı Resmi Tatiller
      • 2034 Yılı Resmi Tatiller
      • 2035 Yılı Resmi Tatiller
  • Takvim Bilgileri
    • Tarih Dönüşümleri
      • Hicriden Miladiye
      • Miladiden Hicri ve Rumiye
      • Rumiden Hicri ve Miladiye
    • Saat Dönüşümleri
    • Kanunlar
      • 2429 Sayılı Kanun
      • 394 Sayılı Kanun
      • 4696 Sayılı Kanun
      • 697 Sayılı Kanun
      • 698 Sayılı Kanun
      • 8 Şubat 1332 Tarihli Kanun
  • Sıkça Sorulanlar
    • İmsak
    • Temkin
    • Hicri Takvim Farkı
    • Yeni Ay Tanım Farkı
    • Vakit Kıyaslamaları
    • Sabah Ezanı

Astronomlar


Tam Adı Ölüm (H/M) Kısa Açıklama Açıklama

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.

376/986

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
ABDURRAHMAN ES-SUFÎ 376/986 Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
/ Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
/ Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
/ Diğer eseri Hilâsu terkîbi’l-eflâk adını taşımaktadır (Meşhed, nr. 5593/9). Bugün bu kitabın müstakil bir telif olmayıp Fergānî’nin Kitâbü’l-Cevâmiʿ adlı eserine yazılmış bir şerh olduğu anlaşılmış bulunmaktadır. İbnü’l-Heysem’in çağdaşı olan Abdülvâhid el-Cûzcânî de Kitâbü Keyfiyyeti’l-eflâk’te, onun gibi fakat ondan müstakil olarak Batlamyus’un sistemini incelemiş ve o da konuya çözüm getirememiştir. Bununla beraber İbnü’l-Heysem’den farklı biçimde, Batlamyus’un hatalarını ihtiva etmeyen kendine ait bir sistem kurmaya çalışmıştır. Ancak sonuçta ortaya koydukları, onun da “equant problemi”ni tam anlayamadığını göstermektedir. 
Eserlerinde Cûzcânî’den bahseden ve çalışmalarından alıntılar yapan Kutbüddin eş-Şîrâzî, her ne kadar onu şiddetle eleştirmiş, görüşlerini geçersiz ve “çok büyük apaçık yanlışlıklar” şeklinde nitelemişse de Cûzcânî’nin İslâm astronomi tarihinde önemsiz sayılamayacak bir yere sahip olduğu şüphesizdir. Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Nazmü’s-sirâc fî ilmi’l-felek. Astronomi ile ilgili manzum bir eser olup Sahnûn b. Osman el-Venşerîsî tarafından Müfîdü’l-muhtâc adıyla şerhedilmiştir. Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
/ Yahyâ b. Bermek’in 786-803 yılları arasında vezirlik yaptığı göz önüne alınırsa Nihâvendî’nin, Batlamyus’tan (Ptolemaios) sonra güneşin vasati hareketlerini belirleyen bu ilk gözlemleri 790 yılı civarında yaptığı tahmin edilebilir.Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
1834/1905 Eser, Abdurrahman b. Ömer el-Ba‘kîlî’nin Katfü’l-envâr adıyla Abdurrahman b. Ebû Gālib el-Câderî’nin Ravzatü’l-ezhâr fî ilmi vakti’l-leyl ve’n-nehâr adlı eserine yazdığı şerhin kenarında basılmıştır. Alemî, bu şerhe mukaddime olarak kaleme aldığı Düstûru Ebdei’l-yevâkīt adındaki müstakil risâlesinde, daha çok kendi zamanında tercüme edilen eserlere dayanarak cebir, geometri, fizik, astroloji, astronomi ve coğrafya gibi ilimleri on yedi grupta ele alıp bunların esas ve prensiplerini izah etmiştir. Bu eserin, onuncu bölümünden (ilm-i hey’et) sonrası eksik olan altmış dört sayfalık bir nüshası Hamed el-Menûnî’de, tamamına yakın bir nüshası da Merrâküşülhamrâ muvakkiti Muhammed b. Abdülvehhâb b. Abdürrâzık’ın kütüphanesindedir.  İrşâdü’l-hıl li-tahkīki’s-sâa bi-rubi’ş-şuâ ve’z-zıl. Namaz vakitlerinin tesbitine dair yaptığı “rub‘u’ş-şuâ ve’z-zıl” adlı aletin resminin bulunduğu ve kullanılışının açıklandığı küçük hacimdeki bu risâlesini müellif tıp tahsili için gittiği Mısır’da bastırmıştır (ts.). Eserin bir mukaddime ve dört babdan meydana gelen yedi varaklık yazma bir nüshası Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’dedir (Mîkāt, nr. 207). Yine aynı yerde muhafaza edilen “rub‘ rasadî âfâkı” adında bakırdan yapılmış bir aleti daha bulunmaktadır. Alemî’nin, astronomi ve tıp alanları dışında, satrancı öğreten kırk beyitlik bir manzumesi daha vardır (Rabat, el-Hizânetü’l-âmme, koleksiyon nr. D 3408, s. 255).Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
  Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
/ Ortaçağ’da İslâm dünyasından çok Batı’da Batlamyus’u eleştiren bir astronom olarak tanınmış, çok defa da kimyacı Câbir b. Hayyân, matematikçi-astronom Ca‘fer b. Eflak ve ünlü astronom Muhammed b. Câbir el-Bettânî ile karıştırılmıştır.Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
/ Halife Me’mun’un (813-833) emriyle, devrin fizik ve astronomi sahasında isim yapmış âlimlerinden Yahyâ b. Ebû Mansûr, Sened b. Ali, Abbas b. Saîd el-Cevherî ve Hâlid b. Abdülmelik’in de bulunduğu bir heyet tarafından 829 yılında Bağdat’ta, 832’de de Şam’da yapılan, Bağdat’ta ilkbaharın başlangıcının tesbit edildiği ilmî gözlemlere ve Fırat ile Dicle arasındaki Sincar düzlüğünde yapılan bir derecelik meridyen yayının ölçülmesi çalışmalarına katıldığı rivayet edilmektedir. Eserleri. 1. Risâle fî marifeti ʿilmi’l-usturlâb. Usturlap hakkında bilgi veren bu risâlenin pek çok yazması bulunmaktadır. 2. 3. Risâle fî ibtâli sınâʿati ahkâmi’n-nücûm. Astrolojiyi reddeden görüşlerin yer aldığı risalesi. Ali b. Îsâ el-Usturlâbî’nin eserleri arasında bir de zîc (yıldızların yerlerini ve seyirlerini gösteren cetvel) bulunduğu tahmin ediliyorsa da bunun günümüze ulaşmadığı anlaşılmaktadır. Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Ali KUŞÇU                                          Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
/ 2. Kitâbü’l-İktisâs (Hypotheseis ton planomenan).İbnü’l-Heysem, Bîrûnî ve Bettânî gibi büyük matematikçi ve astoronomlar bu eserden söz etmektedirler. 3. Tastîhu’l-küre.4. Zâtü’l-halak (Armillar Sphere). Adını, iç içe dokuz halkadan meydana gelen astronomi aletinden alan bu eser otuz dokuz babdan oluşmaktadır.5. el-Kanûn fî ʿilmi’n-nücûm. İlkçağ’ın astronomiye ait en geniş ve mükemmel eseri sayılan bu kitap coğrafya açısından da önemlidir.6. Zâtü’s-safâih. Usturlap hakkında olan bu kitap el-Usturlâb diye de anılır. Astroloji ile ilgili eserler: 1. el-Makalâtü’l-erbaʿ (Quadripartitum). Kitâbü’l-Erbaʿ veya Kitâbü’l-Kazâ ale’l-havâdis diye de anılır. Dünya astroloji literatürünün en ünlü eserlerinden biri olan ve etkileri günümüzde de devam eden bu eserin çeşitli yazma nüshaları mevcuttur. 2. Kitâbü’s-Semere. Batlamyus’un bunlardan başka astroloji alanında başka eserleri de vardır Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.

/ Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
/ Halife Me’mûn dünyanın enlem ve boylamını ölçmek üzere Benî Mûsâ’yı görevlendirmiş, onlar da bir grup bilginle birlikte biri Bağdat’ın kuzeyindeki Sincar ovasında, diğeri de güneydeki Kûfe ovasında iki ayrı ölçüm yapmışlardı. Bunun için belirli bir noktada kutup yıldızının yüksekliği tesbit edilerek bir derece artıncaya kadar kuzeye yürünmüş, aynı deney güney yönünde de tekrarlanmıştı. Sonuçta dünyanın çevresinin  38.400 km. olduğu tesbit edilmiştir (bk. İbn Hallikân, V, 162-163).Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Çünkü VII. yüzyıldan önce “astronomi tablosu” anlamında kullanılan zîc kelimesi daha sonraları “astronomi risâlesi” anlamında kullanılır olmuş ve eski yerini aslında “küçük akarsu” mânasına gelen cedvel kelimesine bırakmıştır.Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
/ Bitrûcî’nin astronomi sistemi XIII. yüzyıl Avrupa’sında büyük bir yankı uyandırmıştır.Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
/ IX. yüzyıl İslâm matematikçisi ve astronomu.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi.
618/1221  Mahmud b. Muhammed b. Ömer el-Çağmînî el-Hârizmî (ö. 618/1221[?]) Astronomi ve matematik bilgini, hekim.
733/1333  Ebû Saîd Emînüddîn Abdurrahmân b. Ebû Hafs Ömer es-Sivâsî el-Ebherî (ö. 733/1333)  Matematikçi, astronom, tabip ve fakih.
663/12653  Esîrüddîn el-Mufaddal b. Ömer es-Semerkandî el-Ebherî (ö. 663/1265 [?]) Filozof, astronom ve matematikçi.
6. Mülahhas fî Sınâʿati’l-Mecistî
272/886  Ebû Ma‘şer Ca‘fer b. Muhammed b. Ömer el-Belhî (ö. 272/886) IX. yüzyılın önde gelen müslüman astronom ve astrologlarından.
Bu eserin hıristiyan dünyasında büyük bir etki yaptığı bilinmektedir. Kitapta yer alan astrolojinin ana hatlarının gelgit olayının bir açıklamasını içerdiği ve Ortaçağ Avrupası’nın denizlerin alçalıp yükselmesi kanunlarını bu eserden öğrendiği kabul edilmektedir. Ancak bu açıklamalarda gözlemlere dayanan gerçek bilgilerin yanında garip yorumlar da bulunmaktadır.
/  Abbâsîler’in ilk döneminde yaşayan astronom ve astrolog.

EBÜ’l-VEFÂ el-BÛZCÂNÎ

388/998 
Ebü´l-Vefâ´ Muhammed b. Muhammed b. Yahyâ el-Bûzcânî (ö. 388/998) Trigonometri ilminin kurucusu

İslâm matematik ve astronomi âlimlerinin önde gelenlerinden olup “mühendis” ve “hâsib” lakaplarıyla da tanınır; hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Horasan’da Herat’la Nîşâbur arasında yer alan Bûzcân kasabasında (bugünkü Türbet-i Câm) 1 Ramazan 328’de (10 Haziran 940) doğdu ve 388’de (998) Bağdat’ta öldü.
Ebü’l-Vefâ’nın astronomi çalışmaları arasında büyük önem taşıyan orijinal rasatlarla tesbit ettiği yeni parametreler asırlar boyunca kullanılmıştır. el-Mecisṭî adlı eserinde Danimarkalı astronom Tycho Brahe’den (ö. 1601) çok önce ayın değişimini de (tâdil, varyasyon) incelemiş ve Ebû Nasr İbn Irâk’ın eserlerini bazı noktalarda tenkit etmiştir. Bu konudaki görüşleri ve tanjantla ilgili buluşlarının orijinalliği XIX. yüzyıldan beri ilim tarihçileri arasında tartışılmaktadır. Astronomiye yaptığı büyük katkılardan dolayı ayın bir kraterine onun adı verilmiştir. 
677/1278  Ebû Abdillâh Bedrüddîn Muhammed b. Ebî Bekr b. Muhammed el-Fârisî (ö.677/1278) Matematik, astronomi ve tıp bilgini.
/  Ebü’l-Abbâs Ahmed b. Muhammed b. Kesîr el-Fergānî (ö.247/861’den sonra) Abbâsîler döneminin önde gelen matematikçi ve astronomlarından.
891/1486  Fethullāh b. Ebî Yezîd b. Abdi’l-azîz b. İbrâhîm eş-Şâberânî eş-Şirvânî eş-Şemâhî (ö.891/1486) Anadolu’da matematik, astronomi ve coğrafya öğretimini başlatan iki âlimden biri.
Şirvânî şer‘î ve aklî ilimlerle Arap dili ve edebiyatı yanında matematik, astronomi ve coğrafya da okuttuğu için, yine Uluğ Bey Medresesi’nde yetiştikten sonra Anadolu’ya müsbet ilimleri götüren ve bunların yayılmasını sağlayan iki ünlü âlimden biri sayılmaktadır (Adıvar, s. 20; İA, III, 216); diğeri de ondan sonra gelmiş olan Ali Kuşçu’dur.
1022/1613  Abdülkādir b. Muhammed b. Ahmed el-Feyyûmî (ö.1022/1613) Şâfiî fakihi, matematik ve astronomi âlimi.
190/806 

Ebû Abdillâh Muhammed b. İbrâhîm b. Habîb b. Semüre b. Cündeb el-Fezârî el-Kûfî (ö. 190/806)

İslâm dünyasında ilk usturlabı yaparak kullandığı kaydedilen astronomi âlimi.


GAZİ AHMED MUHTAR PAŞA

1839/1919  Osmanlı Sadrazamı (1839-1919)
1 Kasım 1839’da Bursa’da doğdu. 1856 yılında Bursa Askerî İdâdîsi’ni, 1860’ta Harbiye Mektebi’ni birincilikle bitirerek teğmen oldu, bir yıl sonra da kurmay yüzbaşılığa yükseldi. Seksen yıllık ömrünün elli beş yılını fiilen devlete hizmet etmekle geçiren Gazi Ahmed Muhtar Paşa her şeyden önce iyi bir asker ve kumandandı. Bunun yanında insanî cephesi kuvvetli bir kimse olarak tanınmıştır. Askerî alandaki üstün meziyetleri ona, döneminde sadece üç kişiye lâyık görülen gazi unvanını kazandırdı. Görev ve prensiplerini şahsî menfaatlerinin üstünde tutan Ahmed Muhtar Paşa mert, cesur, doğru, çalışkan, modern düşünceli ve sade yaşamayı esas alan bir karaktere sahipti. Fransızca bilen Ahmed Muhtar Paşa devlet adamlığı ve askerliği yanında ilimle de meşgul olmuş, en çok matematik ve astronomi üzerinde çalışmıştır. Bundan dolayı kendisine “büyük matematikçi” ve “büyük astronomi âlimi” unvanları verilmiştir.
Eserleri. 1. Riyâzü’l-Muhtâr Mir’âtü’l-mîkāt ve’l-edvâr maa Mecmûati’l-eşkâl (Bulak 1303, 1306). İstanbul’da yazılıp müellifin Mısır’da görevli bulunduğu sırada Kahire’de basılan eser basîta, usturlap ve bunlarla yapılan zaman ve astronomik hareket ölçmeleriyle enlem ve boylam tayinleri hakkında geniş bilginin yer aldığı iki ana bölümle şemsî ve kamerî takvime dair konuların yer aldığı sonuç kısmından meydana gelmektedir. 2. Islâhu’t-takvîm (Yeğen Şefik Bey Mansûr tarafından yapılan Arapça tercümesiyle birlikte, Kahire 1307). Türkçe ve Arapça metinleri karşılıklı iki sütun halinde düzenlenen bu eserde müellif, takvim usulleri ve takvime dair eserler hakkında geniş bilgi verdikten sonra Osmanlı malî yılı olarak uygulanan takvimin sakat yönlerini belirterek hicrî-şemsî yıl esasına göre yeni ve kusursuz bir sistem teklif etmekte ve sonunda bu sisteme göre hazırladığı, hicretten milâdî 2212 yılına kadar kamerî-hicrî, milâdî ve şemsî-hicrî yıl başlarının birbirine çevrimini tesbit eden ayrıntılı bir cetvele yer vermektedir. Eserde ayrıca Osmanlı malî yıllarının hicrî ve milâdî karşılıklarını gösteren iki tablo ile, hesap edilerek tarih karşılıklarının bulunmasına yarayan beş tablo bulunmaktadır.
3. Takvîm-i Sâl (İstanbul 1328). Takvim hakkında verilen ön bilgilerden sonra Osmanlı Devleti’nde takvim reformuna olan ihtiyacın gerekçesinin örneklerle açıklandığı bir risâledir. 4. Takvîmü’s-sinîn (İstanbul 1331). Tanzimat Fermanı’nın ilân edildiği 1255 hicrî-kamerî tarihini takip eden 1256 (1840) malî yılından başlayarak 1350 (1934) malî yılına kadar her günün karşılığı olan hicrî-kamerî, hicrî-şemsî ve milâdî tarihleri tek tek göstermek suretiyle düzenlenen bir eserdir.Yukarıda anılan eserler takvimle ilgili olarak yapılan birçok yayına, bu arada günümüzde yaygın bir şekilde kullanılan Faik Reşit Unat’ın Hicrî Tarihleri Milâdî Tarihe Çevirme Kılavuzu‘na (Ankara 1940) temel kaynak olmuştur. 5. Serâirü’l-Kur’ân fî tekvîni ve ifnâi ve iâdeti’l-ekvân (İstanbul 1336). Ahmed Muhtar Paşa, kendi döneminde astronomi ilmindeki en son gelişmelerle dinî bilgisini birleştirmek suretiyle hazırladığı bu eserinde Kur’ân-ı Kerîm’in müsbet ilimlere uygunluğunu ve gelişen ilimlerle asla çatışmadığını göstermek istemiştir. Bir mukaddime, üç bölüm ve bir hâtimeden oluşan eserde âlemin yaratılması ve hayatın başlaması, kıyamet günü ve yeniden yaratılış konuları, Kur’an’dan seçilen âyetlerin yeni astronomi telakkileri ve nazariyelerine göre yorumları yapılarak incelenmektedir.
HABEŞ el-HÂSİB 250/864  Ahmed b. Abdillâh el-Mervezî (ö.250/864’ten sonra) Astronomi ve matematik bilgini.
Türkistan’ın Merv şehrinde doğdu. Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Habeş onun adı mı lakabı mı olduğu kesin olarak bilinmemekte, belki fazla esmerliğinden dolayı bu şekilde tanındığı tahmin edilmektedir. Hâsib lakabı ise onun matematikçiliğiyle ilgilidir. 829-864 yılları arasında Bağdat’ta astronomi gözlemleri yaptığı bilinmektedir. Yüz yılı aşkın bir süre yaşamış ve muhtemelen 864-874 yılları arasında vefat etmiştir. İbnü’l-Kıftî’den öğrenildiğine göre oğlu Ebû Cafer de astronomi bilgisi ve aletlerinin yapımcılığıyla ünlü bir kişidir. Kaynaklarda, İslâm astronomi âlimi ve matematikçilerinin ilk neslinden olan Habeş’in ilmî hayatının başlangıç döneminde Hint matematik ve astronomi modelini takip ettiği ve hazırlamış olduğu ilk zîcde Sindhind (Siddhanta) geleneğini esas aldığı belirtilmektedir. Astronomi ile ilgili bazı eserleri. 1. ez-Zîc alâ meźhebi’s-Sindhind. Sâlih Zeki’nin bu isimle tanıttığı eser, Habeş’in Siddhanta Brahmagupta adlı Hint astronomi-matematik klasiğine dayanarak hazırladığı ilk astronomi cetvelidir. 2. ez-Zîcü’l-mümteĥan. En meşhur eseri olup Me’mûn döneminde yapılan (yahut şahsen yaptığı) gözlemlere dayanılarak Batlamyus modeline göre tertip edilmiştir. Bîrûnî ve hocası İbn Irak bu zîc üzerine incelemeler yapmışlardır. 3. ez-Zîcü’d-Dımaşķī. Salih Zeki ez-Zîcü’l-mümteĥan ile aynı eser olduğunu söylemektedir. Ancak Süleymaniye Kütüphanesi’nde ve Berlin Königlichen Bibliothek’te kayıtlı bulunan iki nüshasından, içinde ez-Zîcü’l-mümteĥan’a çeşitli göndermeler yapılan ilkinin XIII. yüzyılda istinsah edildiği anlaşılmaktadır.
HAKÎM EL-MAĞRİBÎ/ Edip, hekim ve filozof Endelüsî ile matematik ve astronomi âlimi İbn Ebü’ş-Şükr’ün lakabı
Edip, hekim ve filozof Endelüsî ile matematik ve astronomi âlimi İbn Ebü’ş-Şükr’ün lakabı (bk. ENDELÜSÎ; İBN EBÜ’ş-ŞÜKR)
HALÎLÎ, Şemseddin800/1397  Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Muhammed el-Halîlî (ö. 800/1397 [?]) Ünlü astronom ve matematikçi.
Hayatı hakkında pek az bilgi vardır. Şam’da yaşamış, Emeviyye Camii’nde müezzinlik ve muvakkitlik yapmıştır. Bir süre kendisi gibi bir muvakkit olan İbnü’ş-Şâtır ile birlikte çalıştığı bilinmektedir. Halîlî’nin şöhreti, başlıca eserini teşkil eden ve İslâm astronomisinde küresel astronominin matematiksel çözümü için zirve sayılan vakit tayinine ilişkin cetvellerinden kaynaklanmaktadır. Halîlî’nin cetveller dizisinde, 1. Şam enlemi için güneşe göre vakti gösteren cetveller; 2. Şam’ın enlemi için namaz vakitlerini gösteren cetveller; 3. Bütün enlemler için güneşe göre vakit tayininde yardımcı olacak matematik fonksiyonlara dair cetveller; 4. Bütün enlemler için küresel astronomi problemlerini çözmek üzere hazırlanmış yardımcı matematik fonksiyonlara dair cetveller; 5. Coğrafî enlem ve boylamın bir fonksiyonu olarak kıbleyi gösteren bir cetvel; 6. Ayın ekliptik koordinatlarını ekvatoral koordinatlara dönüştürmek için hazırlanmış cetveller yer almaktadır. Bunlardan birinci ve ikinci tür cetveller, X. yüzyılda yaşamış olan Mısırlı astronom Ebü’l-Hasan İbn Yûnus’a atfedilen Kahire için hesaplanmış küresel astronomi tablolarına benzemektedir. Bu tablolar daha sonra İbnü’ş-Şâtır tarafından Şam’ın enlemi için 33º 30’, ekliptiğin eğimi için 23º 31’ değerleri kullanılarak tekrar hesaplanmıştır. Halîlî’nin çağdaşı alet yapımcısı Muhammed b. Ahmed el-Mizzî bir saat açıları tablosu düzenlemiş ve benzer namaz cetvellerini Mısır’da kullanmıştır. Onun bu cetvellerde Şam’ın enlemi için daha önce Suriyeli astronomlar tarafından tesbit edilen 33º 27’ ve ekliptiğin eğimi için 23º 33’ değerlerini esas aldığı görülür. Halîlî’nin bu cetvellerini, Mizzî’ninkileri yeniden düzenlemek amacıyla hazırlamış olduğu anlaşılmaktadır. Üçüncü tür cetveller namaz vakitlerinin tesbitine yardımcı olacak şekilde tanzim edilmiştir ve güneşin meridyen yüksekliğiyle bu yüksekliğine bağlı azimutunu verir. Günün belirli bir vaktinde güneşin boylamının ve herhangi bir enlem için ölçülmüş saat açısının kolaylıkla bulunması hususunda kullanılan bu cetveller, daha sonra Mısır ve Tunus’ta bazı astronomlar tarafından kendi eserleriymiş gibi takdim edilmiştir. Dördüncü tür cetveller bazı küresel astronomi problemlerini çözmek amacıyla hazırlanmış olup küresel üçgenlere ilişkin kosinüs kaidesinin kullanımını içerirler. Halîlî bu konuda üç fonksiyonu tablolaştırmıştır.
HARAKĪ553/1158  Ebû Muhammed Bahâüddîn Abdülcebbâr b. Abdilcebbâr b. Muhammed b. Sâbit b. Ahmed es-Sâbitî el-Harakī el-Mervezî (ö. 553/1158) Mervli filozof ve matematik, astronomi, coğrafya âlimi.
28 Rebîülevvel 477’de (4 Ağustos 1084) Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun başşehri Merv yakınlarında, yetiştirdiği ilim adamları ve o dönemde kurulan panayırı ile ünlü büyük ve mâmur Harak köyünde doğdu; Kâtib Çelebi bu nisbeyi yanlış olarak Hırakī şeklinde vermektedir (Keşfü’ž-žunûn, I, 338). Ayrıca en meşhur eseri olan et-Tebśıra’nın nüshalarında sadece nisbesinin yer alması muhaddis, fakih ve kelâmcı Ebû Bekir Muhammed b. Ahmed b. Ebû Bişr el-Harakī el-Mervezî ile (ö. 533/1139) karıştırılmasına, bu ve diğer önemli eseri Müntehe’l-idrâk’in başta Kâtib Çelebi olmak üzere, sonraki müellifler ve çağdaş araştırmacıların hemen hepsi tarafından bu şahsa nisbet edilmesine yol açmıştır. Eserleri. 1. Müntehe’l-idrâk fî teķāsîmi’l-eflâk. Astronomi ve coğrafyayı konu alan bu ilk eseri üç bölüm (makale) halinde düzenlenmiştir. Birinci bölüm de kendi içinde yirmi baba ayrılmış olup gök cisimlerinin yapısından ve hareketlerinin özelliklerinden bahseder. On yedi babdan meydana gelen ikinci bölümde yerkürenin konumu, meskûn ve meskûn olmayan yerlerle buraların saat farkları ve denizler ele alınmıştır. On bir baba ayrılan üçüncü bölümde zaman kavramı, zaman birimleri ve takvim konusunda bilgi verilir.
HÂRİZMÎ, Muhammed b. Mûsâ232/847  Ebû Ca‘fer Muhammed b. Mûsâ el-Hârizmî (ö. 232/847’den sonra) İslâm dünyasında cebir ilminin kurucusu kabul edilen matematikçi, astronom ve coğrafyacı.
Aslen Hârizmlidir; çok defa isim ve künyesinden dolayı Benî Mûsâ kardeşlerden Ebû Ca‘fer Muhammed b. Mûsâ ile ve nisbesinden dolayı Mefâtîĥu’l-´ulûm’un yazarı Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed el-Hârizmî ile karıştırılmıştır. Latince kaynaklarda adı Alkarismi, Algoritmi, Algorismi veya Algorism şeklinde geçer. Eserleri. 1. Zîcü’s-Sind-Hind (Zîcü’l-Hârizmî). Halife Mansûr zamanında 154 (770-71) yılı civarında, bir Hint heyetinin beraberinde Bağdat’a getirdiği Brahmagupta’nın Sidhanta adlı kitabına veya ondan kaynaklanan ve aynı ismi taşıyan başka bir esere dayanır. Zîcin en önemli yanı, tam anlamıyla otantik sayılmasa da zamanımıza gelen ilk İslâm astronomi eseri olmasıdır. Yedi gezegenin hareketleriyle ilgili cetveller ve denklem tabloları, eserde Hint unsurlarının yanı sıra Batlamyus’unkileri andırır cetvellerin kullanıldığını ve eserde bunlardan başka ekliptik, güneş tutulması ve benzeri astronomik olayların hesabına dair çeşitli trigonometrik bilgilerin de yer alması, Hârizmî’nin Batlamyus cetvellerinin İskenderiyeli Theon versiyonunu bildiğini göstermektedir. 2. Kitâbü’l-Muḫtaṣar fî ḥisâbi’l-cebr ve’l-muḳābele. Düzenli biçimde telif edilmiş, adında “cebir” kelimesini taşıyan ilk matematik kitabıdır. Hârizmî’nin bu eseriyle ilimler tarihindeki asıl ününü kazandığı cebir ilmi ilk defa hisâb ilminden ayrılmış ve ilk kez cebir bir ilmin adı olarak kullanılmıştır. 3. Kitâbü’l-Ḥisâbi’l-Hindî. İslâm dünyasına Hint rakamları ve ondalık sayı sistemi Hârizmî’nin bu eseriyle girmiştir.
HATÎB el-ÜMEVÎ602/1205  Ebû Alî el-Hasen b. Alî b. Halef el-Hatîb el-Endelüsî el-Ümevî el-Kurtubî (ö. 602/1205) Endülüslü edip ve astronomi âlimi.
514 (1120) yılında Kurtuba’da (Cordoba) doğdu. Ebü’l-Kāsım İbn Rızâ, Muhammed b. Ca‘fer b. Sâf, Abdürrahîm el-Haccârî ve Ebû Bekir Ayyâş b. Ferec’den kıraat ilmi, Ebü’l-Hasan Yûnus b. Mugīs, Ebû Bekir İbnü’l-Arabî ve İbn Meserret’ten hadis okudu. İbn Ebü’l-Hisâl ve Ebû Bekir b. Semhûn’dan Arap dili ve edebiyatı tahsil etti. Ebû Bekir b. Hulûf ve Ebû Abdullah el-Bağdâdî’den rivayette bulundu; İbn Rüşd de kendi rivayet ve teliflerini rivayet edip okutabilmesi için ona icâzet verdi. Uzun müddet İşbîliye (Sevilla) Kadısı Ebû Hafs b. Ömer ile birlikte bulundu. İşbîliye’de hatiplik yaptığı için “Hatîb”, edebiyata olan eğilim ve yeteneğinden dolayı da “Edîb” lakabıyla tanındı. İbnü’l-Ebbâr, Ümevî’nin 602 (1205) yılında İşbîliye’de öldüğünü bildirmektedir. Astronomi ile ilgili eserleri; 1. Kitâb fi’l-envâ. Halk astronomisiyle ilgili olan bu eserin 800’de (1397-98) istinsah edilmiş otuz sekiz varaklık tek nüshası Escurial Library’de kayıtlı olup Endülüs’te kıble tayiniyle ilgili bir bölümü David A. King tarafından neşredilmiştir. “Kıt‘a min Kitâb fi’l-envâ’” başlıklı bu parçaya göre, Kuzey kutbunu sol omuzu arkasına aldıktan sonra güneye yönelen kimsenin karşısındaki yer kıbledir. 2. el-Lülüü’l-manžûm fî marifeti’l-evķāt bi’n-nücûm. Yıldızlar vasıtasıyla vakit tayini konusundaki bu eserin herhangi bir nüshasına rastlanmamıştır. Kitabın adı Ġāyetü’n-nihâye ve Mucemü’l-mü´ellifîn’de el-Lü´lü´ü’l-manzûm fî marifeti’l-evķāt ve’n-nücûm olarak geçmektedir. Suter, bu kitabın Kitâb fi’l-envâǿ ile aynı eser olabileceğini söyler. Hatîb el-Ümevî’nin, günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmeyen Ravzatü’l-ĥaķīķa fî bedi’l-halîķa ve Tehâfütü’ş-şuarâ adlı iki eseri daha olduğu belirtilmektedir.
HAYYÂT, Yahyâ b. Galib220/835  Ebû Alî Yahyâ b. Gālib el-Hayyât (ö. 220/835 [?]) İlk devir astronom ve astrologlarından.
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Bağdat’ta yaşadığı, ünlü Bermekî ailesinden Yahyâ b. Hâlid ile iyi ilişkiler içinde bulunduğu ve dönemin önde gelen astronom-astrologlarından Mâşâallah b. Eserî’nin talebesi olduğu bilinmektedir.
HÂZİN, Ebû Ca‘fer360/971  Ebû Ca‘fer Muhammed b. el-Hüseyn el-Hâzin el-Horasânî es-Sâgānî (ö. 360/971 [?]) İlk devir matematikçi ve astronomlarından.
Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Nisbesinden Horasan menşeli ve muhtemelen Merv yakınlarındaki Sâgan yöresinden olduğu anlaşılmaktadır. Hâzin, kendi zamanında ve kendinden sonraki dönemlerde ileri gelen âlimler tarafından matematik ve astronomi alanlarında otorite kabul edilmiştir. Astronomi alanındaki bazı eserleri. 1. Zîcü’ś-śafâ´iĥ. Hâzin’in en iyi tanınan eseridir. Bîrûnî’nin Taĥdîdü nihâyâti’l-emâkin’inde bildirdiğine göre İbnü’l-Amîd için kaleme alınmış olan eserin sadece çok küçük bir parçası zamanımıza ulaşmıştır. 2. Tefsîrü’l-Mecistî. Batlamyus’un el-Mecistî adlı eserinin (Almagest) şerhidir. İbn Irâk’ın Cedvelü’t-taķvîm ve Bîrûnî’nin Taĥdîdü nihâyâti’l-emâkin ile el-Ķānûnü’l-Mesûdî’sinden öğrenildiğine göre, Hâzin bu eserinde Benî Mûsâ’nın Bağdat’ta yaptığı bazı ölçümlerle Ali b. Îsâ el-Usturlâbî ve Sened b. Ali gibi kişilerden oluşan bir grubun yine Bağdat’ta yaptığı astronomik gözlemlerden bahsetmektedir.
HUCENDÎ, Hâmid b. Hıdır390/1000 Ebû Mahmûd Hâmid b. el-Hıdr el-Hucendî (ö. 390/1000 [?]) Matematik ve astronomi bilgini.
Hayatı hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Nisbesinden anlaşıldığına göre Hucend’de yetişmiş ve muhtemelen orada doğmuştur. Nasîrüddîn-i Tûsî’nin “han” unvanı taşıdığını belirtmesine bakılırsa Hucend hanlarından biri veya onlardan birinin aile mensubu olması gerekir. Hucendî, çok yönlü kişiliğiyle çeşitli alanlarda eser kaleme almışsa da en çok matematikçi ve astronom olarak tanınmıştır. ez-Zîcü’l-Fahrî astronomiye dair eseridir.
İBN BÂMŞÂD/ Ebü’l-Hasen Alî b. Abdillâh b. Muhammed el-Kāyinî, X. yüzyıl astronom ve matematikçisi.
Bîrûnî’nin çağdaşı olduğu veya ondan biraz daha önce yaşadığı tahmin edilen İbn Bâmşâd’ın hayatı hakkında bilgi yoktur. Taşıdığı Kāyinî (Kāinî) nisbesinden ve bir eserini Kāyin’de yaptığı rasatlara ayırmasından Horasan’ın Kāyin şehrinde yaşadığı anlaşılmaktadır. Bîrûnî’nin onun iki teoreminden bahsetmesi de yaşadığı zamanın muhtemelen IV. (X.) yüzyıl olduğunu göstermektedir. Eserleri. 1. el-Maķāle fi’stihrâci sâ´ât mâ beyne tulûi’l-fecr ve’ş-şems külle yevmin min eyyâmi’s-sene bi-medîneti Ķāyin. er-Resâ´ilü’l-müteferriķa fi’l-heye içinde dördüncü risâle olarak yayımlanmış. 2. Maķāle fi’sthrâci târîhi’l-yehûd. İbrânî takvimi hakkındaki bu makale yine aynı eser içinde üçüncü risâle olarak yayımlanmıştır. 3. Risâle fi’stihrâci sâ´ât mâ beyne tulû´i’l-fecr ve tulû´i’ş-şems ve ġurûbihâ ve ġurûbi’ş-şafaķ iźi’l-´ilmü bi-ahadeyhimâ yestelzimü’l-ilme bi’l-âhar.
İBN EBÜ’ş-ŞÜKR682/1283  Ebü’l-Feth Muhyiddîn Yahyâ b. Muhammed b. Ebi’ş-Şükr el-Mağribî el-Kurtubî (ö. 682/1283) Endülüslü matematikçi ve astronom
Hakîm el-Mağribî diye de anılır. Kurtuba’da (Cordoba) doğdu ve burada öğrenim gördü. Matematik ve astronominin yanı sıra özellikle Mâlikî fıkhında belli bir düzeye ulaştıktan sonra Dımaşk’a, arkasından da Bağdat’a giderek bir süre Hârûn b. Şemseddin el-Cüveynî’nin himayesinde çalıştı. Başarılı bir astronom olan İbn Ebü’ş-Şükr, Batlamyus’un 1 derecelik kirişin hesabında kullandığı denkleme yaklaşık bir çözüm sağlamış, daha sonra da Kâşî üçüncü derece denkleminden hareket ederek kesin çözüme ulaşmıştır. İbn Ebü’ş-Şükr’ün astronomi, astroloji ve trigonometri alanında kaleme aldığı eserlerin çoğu günümüze kadar gelmiştir.
İBN EMÂCÛR/ Ebü’l-Kāsım Abdullāh b. Emâcûr et-Türkî (ö. IV/X. yüzyılın ilk yarısı) Astronomi âlimi.
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Kaynaklarda İbn Emâcûrlar’ın çalıştığı herhangi bir rasathâneden bahsedilmemektedir; ancak yaklaşık elli yıl süren ve birçok astronomi cetvelinin hazırlanmasına esas teşkil eden bu gözlem ve ölçümlerin, rasathâne denilebilecek tam teşekküllü mekânlarda yapılmış olması gerekir. Ebü’l-Kāsım, ayın enlemini hesaplamak üzere yaptığı ölçümlerde bunun Hipparchos’un (m.ö. II. yüzyıl) bulduğu sonuçtan daha büyük olduğunu tesbit etmiş, sonra kendi ölçümlerinin değişik çıkmasından hareketle ay feleğinde değişkenlik bulunduğu görüşüne ulaşmıştı. Bu durum onun ölçümlerindeki hassasiyeti göstermektedir. Eserleri. Cevâmiu aĥkâmi’l-küsûfeyn ve ķırânü’l-kevkebeyn, Zîcü’t-taylesân, ez-Zîcü’l-marûf bi’l-hâlis, ez-Zîcü’l-marûf bi’l-müzenner, Zîcü’l-memerrât, Zîcü’s-Sindhind, Zâdü’l-müsâfir, Kitâbü’l-Ķann, ez-Zîcü’l-marûf bi’l-bedî, Zîcü’l-mirrîh ale’t-târîhi’l-Fârisî.
İBN IRÂK427/1036  Ebû Nasr Mansûr b. Alî b. Irâk (ö. 427/1036’dan önce) Bîrûnî’nin hocası, matematik ve astronomi bilgini.
349’da (960) Gîlân’da doğduğu sanılmaktadır. Eserleri. İbn Irâk’ın kaleme aldığı bilinen yirmi iki eserden on beşi Resâ´ilü Ebî Nasr Manśûr ile’l-Bîrûnî içinde yayımlanmıştır. 1. Kitâb fi’s-sümût. Kıble tayininde kullanılan matematiksel usuller hakkındadır. Bîrûnî, Kitâbü Maķālîdi ilmi’l-hey’e’de önemle üzerinde durarak gerek kendi dönemindeki gerekse daha önceki matematikçilerin kullandığı konuyla ilgili usullerin bir mukayesesini yapar ve hocasının başarılarından övgüyle söz eder. 2. el-Mecistî eş-Şâhî. Hârizmşah Ebü’l-Hasan Ali b. Me’mûn’a ithaf edildiği bilinen eser, Bîrûnî ile bizzat müellifin yaptığı çeşitli atıflardan ve India Office’de bulunan İstihrâcü budi mâ beyne’l-merkezeyn mine’l-Mecistî adlı muhtasarından anlaşıldığına göre İbn Irâk’ın matematik ve astronomiyle ilgili en dikkate değer çalışmasıdır. 3. Kitâb fî illeti taśnîfi’t-tadîl inde aśĥâbi’s-Sindhind. Zîc-i Sindhind geleneği müelliflerine göre denklemin ikiye bölünmesinin sebeplerini inceler. 4. Kitâb fî taśĥîĥi kitâbi İbrâhîm b. Sinân fî taśĥîĥi ihtilâfi’l-kevâkibi’l-ulviyye. 5. Iślâĥu Kitâbi Menelâvus fi’l-küriyyât.
İBN MUÂZ471/1079 Ebû Abdillâh Muhammed b. Muâz el-Ceyyânî (ö. 471/1079’dan sonra) Astronomi âlimi.
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. 379’da (989-90) Kurtuba’da (Cordoba) doğdu. Ceyyânî nisbesini taşımasından uzun süre Ceyyân’da (Jaén) yaşadığı anlaşılmaktadır; Ölüm tarihi kesin olarak tesbit edilememekle birlikte 29 Zilhicce 471’de (1 Temmuz 1079) gerçekleşen tam güneş tutulmasını gözlemlediği ve bu konuda bir eser yazdığı bilinmekte, dolayısıyla ölümünün bu tarihten sonra vuku bulduğu anlaşılmaktadır. İbn Muâz’ın güneş tutulmasıyla ilgili eseri ve tan olayını konu alan diğer bir çalışması XIV. yüzyılda Samuel ben Yahuda tarafından İbrânîce’ye ve bunların ikincisi Cremonalı Gerard tarafından Liber de crepusculus adıyla Latince’ye çevrilmiştir; halen her ikisinin de Arapça asılları mevcut değildir. Müellifin ez-Zîcü’l-Ceyyânî adında astronomi ile ilgili eseri bulunmaktadır.
İBN RÜSTE300/913 Ebû Alî Ahmed b. Ömer b. Rüste (ö. 300/913’ten sonra) el-Alâķu’n-nefîse adlı eseriyle tanınan coğrafyacı ve astronom.
Aslen İsfahanlı olup hayatı hakkında çok az bilgi vardır; bütün bilinenler 290 (903) yılında İsfahan’dan Hicaz’a gittiği ve el-Alâķu’n-nefîse adlı kitabın müellifi olduğudur Yerkürenin kendi ekseni etrafında dönmesi konusunu anlatırken eski Hint astronomlarından bahseden tek İslâm coğrafyacısı olarak görünür.
İBN YÛNUS, Ebü’l-Hasan399/1009  Ebü’l-Hasen Alî b. Abdirrahmân b. Ahmed b. Yûnus es-Sadefî (ö. 399/1009) Astronomi âlimi ve matematikçi.
Doğum tarihiyle ilgili bir kayıt bulunmamakta, ancak Fâtımîler’in Mısır’ı zaptederek 358’de (969) Kahire’yi kurdukları sırada gençlik çağında olduğu bilinmektedir. Fustat’ta yetişmiş ve hayatını orada geçirmiştir. Dönemlerinde yaşadığı Fâtımî halifeleri Azîz-Billâh ile Hâkim-Biemrillâh’ın astronomiye olan ilgileri, İbn Yûnus’un onların destek ve himayelerini kazanmasına yol açmıştır. İslâm dünyasında hazırlanmış en kapsamlı astronomi cetvellerinden biri olan ez-Zîcü’l-Ĥâkimî İslâm astronomisinin standart konularıyla uğraşmakta, ancak öteki zîclerden hem müellifin hem de seleflerinin yaptığı gözlemlerin listesini vermekle ayrılmaktadır. Ancak İbn Yûnus, gözlem kayıtlarındaki titiz tutumuna rağmen kendi gözlemlerinde ne tür astronomi aletleri kullandığına dair yeterli açıklama yapmamıştır.
İBN ZÜREYĶ el-CÎZÎ977/1570  Şemsüddîn Muhammed b. Alî b. İbrâhîm b. ZüreyŸ el-Cîzî eş-Şâfiî (ö. 977/1570) Astronomi âlimi ve muvakkit
Hayatı hakkında bilinenler eserlerinin girişinde kendi yazdıklarından ibarettir. Büyük dedesine nisbetle İbn Züreyķ diye meşhur olmuştur; nisbesinden Cîze’de doğup büyüdüğü ve dolayısıyla öğrenimini Kahire’de yaptığı anlaşılmaktadır. el-Lafžü’l-muĥarrer fi’l-amel bi’r-rubi’l-muķantar astronomi ile ilgili eseridir. Astronomi aletlerinden mukantar kadranının kullanılışı konusunda bir giriş ve on dört bölüm halinde düzenlenmiş bir eserdir.
İBNÜ’l-A‘LEM375/985  Ebü’l-Kāsım Alî b. el-Hasen (Hüseyn) el-Alevî eş-Şerîf el-Hüseynî el-Bağdâdî (ö. 375/985) XIII. yüzyıla kadar önemini koruyan ez-Zîcü’l-´Adudî’nin sahibi astronomi âlimi.
324’te (936) Bağdat’ta doğdu; Ca‘fer b. Ebû Tâlib’in soyundandır. Geleneksel temel eğitimini tamamladıktan sonra matematik, astronomi ve mûsiki nazariyatı okudu. Astronomi ile ilgili kendisine nispet edilen bazı eserler: Aĥkâmü’n-nücûm, Risâle fi’n-nücûm, Aĥvâlü’l-müneccimîn fi’l-İslâm, İstihrâcü metâlibi’n-nücûmiyye, Amelü’l-usturlâb, Fevâidü ilmi’n-nücûm, Müşkilâtü ilmi’n-nücûm ve Meseletü’l-meâd bunların başlıcalarıdır.
İBNÜ’l-GURBÂLÎ403/1013  Ebû Bekr Abdullāh b. Hüseyn b. İbrâhîm b. Hüseyn b. Âsım es-Sekafî el-Kurtubî (ö. 403/1013) Astronomi-meteoroloji âlimi, edip ve şair.
Endülüslü seçkin bir ailenin çocuğu olarak Kurtuba’da (Cordoba) doğdu. Büyük dedelerinden Âsım’a nisbetle İbn Âsım diye de anılır. Eserleri. İbnü’l-Gurbâlî’nin günümüze ulaşan tek eseri Kitâbü’l-Envâ ve’l-ezmine ve marifeti ayâni’l-kevâkib, müslüman Araplar’ın özellikle halk astronomi ve meteorolojisiyle ilgili birikimlerini ortaya koydukları “kitâbü’l-envâ’ ve’l-ezmine” türünün en önemli örneğidir.
İBNÜ’l-HEYSEM432/1040  Ebû Alî Muhammed b. el-Hasen b. el-Hasen b. el-Heysem el-Basrî el-Mısrî (ö. 432/1040 [?]) Optiğin gelişmesine yaptığı önemli katkılarla tanınan Ortaçağ’ın en büyük fizikçisi; matematikçi-astronom, filozof.
Optiğin gelişmesine yaptığı önemli katkılarla tanınan Ortaçağ’ın en büyük fizikçisi; matematikçi-astronom, filozof. Batı dünyasında Alhazen, Alhacen veya Avenetan, Avennathan adlarıyla bilinir. Kaynaklarda astronomi ile ilgili birçok eserinden söz edilir.
İBNÜ’l-MECDÎ850/1447  Ebü’l-Abbâs Şihâbüddîn Ahmed b. Receb b. Tîbûgā (ö. 850/1447) Astronomi âlimi.
767’de (1365) Kahire’de doğdu. Dedesinin taşıdığı Tîbûgā (Tayboğa) adından Türk asıllı olduğu anlaşılmaktadır; İbnü’l-Mecdî künyesini de dedesinin Mecdî lakabından almıştır. İbnü’l-Mecdî her ne kadar ferâiz ilminde bir otorite kabul edilmişse de onun asıl şöhreti astronomi alanındadır. Astronomi ile ilgili pek çok eseri vardır. Güneş, ay ve gezegenlere ait astronomi cetvellerinden oluşan ed-Dürrü’l-yetîm fî teshîli śınâati’t-taķvîm adlı eseri en önemlilerinden kabul edilmektedir.
İBNÜ’s-SAFFÂR, Ebü’l-Kāsım426/1035  Ebü’l-Kāsım Ahmed b. Abdillâh b. Ömer b. es-Saffâr el-Gāfikī el-Endelüsî (ö. 426/1035) Endülüslü astronom ve matematikçi.
Kurtuba’ya (Cordoba) bağlı Gāfik’te (Guijo) doğdu ve büyük dedesine nisbeten İbnü’s-Saffâr künyesiyle meşhur oldu. Astronomi ile ilgili bazı Eserleri. 1. ez-Zîcü’l-muhtaśar. Sindhind (Siddhânta) metoduyla hazırlanmış astronomik tabloların özeti mahiyetindedir; fakat günümüze intikal etmemiş olup bir nüshası Paris’te bulunan İbrânîce tercümesiyle tanınmaktadır. 2. el-mel bi’l-usturlâb (Kitab fî Ameli’l-usturlâb, Risâle fi’l-usturlâb ve źikri âlâtih ve eczâih, Risâletü’l-usturlâb). Usturlabın yapısı, işlevleri ve kullanılışı hakkında küçük hacimli düzenli bir çalışmadır.
İBNÜ’s-SEMH426/1035  Ebü’l-Kāsım Asbağ b. Muhammed b. es-Semh el-Gırnâtî (ö. 426/1035) Matematik ve astronomi âlimi.
Kültürlü bir ailenin çocuğu olarak Kurtuba’da (Cordoba) doğdu. Öğrencisi Ebû Mervân Süleyman b. Muhammed en-Nâşî, onun güneş yılı hesabıyla elli altı yıl yaşadığını ve 18 Receb 426’da (29 Mayıs 1035) vefat ettiğini söylediğine göre (Sâid el-Endelüsî, s. 170) 368 (979) yılında doğmuş olması gerekir. Eserleri. 1. el-Amel bi’l-usturlâb. Mercé Villadrich Grau tarafından incelenip İspanyolca’ya tercüme edilmiştir. 2. Zîc alâ meźhebi’s-Sindhind. Sindhind (Siddhânta) yöntemiyle düzenlenen astronomi tablolarını konu edinen eser iki bölümden oluşmaktadır; ilk bölümü cetvellere, ikinci bölümü ise bunların izahına ayrılmıştır. 3. Kitâbü’t-Tarîf bi-śûreti śanati’l-usturlâb.
İBNÜ’ş-ŞÂTIR777/1375  Ebü’l-Hasen Alâüddîn Alî b. İbrâhîm b. Muhammed eş-Şâtır ed-Dımaşkī (ö. 777/1375)İslâm astronomisinin en büyük simalarından biri.
705 yılının Şâban ayında (Mart 1306) Dımaşk’ta doğdu. Bir ara Halep’te de bulunduktan sonra Dımaşk’a bir astronomi âlimi olarak döndü ve Emeviyye Camii’nin muvakkitliğine tayin edildi. Daha sonra bu şehirde vefat etti. Astronomi ile ilgili bazı eserleri. 1. Nihâyetü’l-ġāyât fi’l-amâli’l-felekiyyât. Bir astronomi el kitabı olup Zîcü İbni’ş-Şâtır’da adı geçer. 2. Nihâyetü’s-sûl fî taśĥîĥi’l-uśûl. 3. Talîķu’l-erśâd. Astronomi gözlemleri hakkında zîcde anılan bir eserdir. 4. Zîcü İbni’ş-Şâtır (ez-Zîcü’l-cedîd). Müellifin en önemli eseridir. 5. 34º enlemi için namaz vakitlerini gösteren cetveldir.
İBNÜ’z-ZERKĀLE493/1100  Ebû İshâk İbrâhîm b. Yahyâ en-Nakkāş et-Tuleytûlî el-Kurtubî (ö. 493/1100) Endülüslü astronom.
Hayatı hakkında çok az şey bilinmektedir. XI. yüzyılın ilk çeyreğinde muhtemelen Tuleytula’da (Toledo) doğmuştur. Tuleytula Zîci müellifin astronomiye dair eserleri Sâid el-Endelüsî’nin gözetiminde başlatılan, İbnü’z-Zerkāle’nin de içinde ve daha sonra başında yer aldığı astronomik gözlem çalışmalarının sonuçlarına dayanmaktadır. Suma referente al movimiento del sol. Literatürde İspanyollar’ın verdiği isimle tanınan eser kayıptır; hakkındaki bilgiler Tratado relativo (aş.bk.) denilen eserinden elde edilmektedir. Kitabın konusu güneş apojesinin hareketi üzerinedir. İbnü’z-Zerkāle bu eserinde, yıldızlara nisbetle güneş apojesinin (medâr-ı şemsin evc noktası) hareketini güneşin tâdil merkezinin yüzyıllık bir değişimi olarak açıklar ki bu keşif onun astronomi ilmine yaptığı en önemli katkıdır.  
İBRÂHİM b. SİNÂN b. SÂBİT335/946  Ebû İshâk İbrâhîm b. Sinân b. Sâbit b. Kurre es-Sâbiî (ö. 335/946-47) Matematikçi ve astronom.
296’da (909) Bağdat’ta doğdu. Aslen Harranlı Sâbiîler’den olup tanınmış bir aileden gelmektedir. Kitâb fî ĥarekâti’ş-şems adlı eseri önemli kabul edilmiştir.
İSFİZÂRÎ, EBû HÂTİM515/1121 Ebû Hâtim Muzaffer b. İsmâîl İsfizârî (ö. 515/1121’den önce) Matematikçi ve astronom.
Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Eserlerinden olan Âŝâr-ı ´Ulvî (Kâinât-ı Cev). Meteorolojik olayların açıklanmasıyla ilgilidir.
KABÎSÎ380/990  Ebü’s-Sakr Abdülazîz b. Osmân b. Alî el-Hâşimî el-Kabîsî (ö. 380/990’dan sonra) Matematik âlimi, astronom ve astrolog.
Kureyş kabilesinin Hâşimoğulları koluna mensuptur; Musul’un doğusundaki Kabîsıye beldesinde doğup büyüdüğü için bu nisbeyi taşır. el-Medhal ilâ śınâ´ati aĥkâmi’n-nücûm. Kabîsî’nin en meşhur ve en önemli çalışmasıdır.
KADIZÂDE-i RÛMÎ844/1440 (ö. 844/1440’tan sonra) Matematikçi ve astronom.
Ulemâ sınıfından gelen babasının ölümü üzerine dedesi Kadı Mahmud Çelebi tarafından yetiştirildiği için Kadızâde lakabıyla anılmaktadır. Astronomi ile ilgili eseri: Şerĥu’l-Mülahhas fî ilmi’l-hey´e. Çağmînî’nin el-Mülahhaś fi’l-heye’sinin şerhi olup 814’te (1412) yazılarak Uluğ Bey’e sunulmuştur. Kadızâde’nin nazarî astronomi sahasında telif ettiği en önemli çalışmadır. Osmanlı medreselerinde orta seviyeli ders kitabı olarak okutulan eserin zamanımıza 300’ü aşkın nüshası gelmiş, ayrıca çeşitli baskıları yapılmıştır.
KÂŞÎ832/1429  Gıyâsüddîn Cemşîd b. Mes‘ûd el-Kâşî (ö. 832/1429) Uluğ Bey’in ilmî çevresine mensup matematikçi ve astronom.
Kâşân’da doğdu; Fars menşeli bir aileye mensuptur. Önceleri tıpla ilgilenmesine rağmen astronomi ve matematiğe duyduğu merak asıl mesleğini ikinci plana itmesine yol açtı. Astronomi alanında Kâşî, öncelikle Nasîrüddîn-i Tûsî’nin Zîc-i İlhânî’sini güncelleştirerek Zîc-i Hâķānî adıyla yeniden düzenlemiştir. Ayrıca gök cisimlerinin hacmi ve mesafeleri hakkında ince hesaplamalar yapmış, bu konuda iki alet geliştirmiştir. Eserleri. 1. Süllemü’s-semâ´ fî ĥalli işkâlin vaķaa fi’l-muķaddimîn fi’l-ebâd ve’l-ecrâm. Gezegenlerin mesafe ve hacimlerinin hesaplanmasına dair olan eser vezir Kemâleddin Mahmûd’a sunulmuştur. 2. Muhtaśar der İlm-i Heyet (Risâle der Heyet). Timur hânedanından Sultan İskender’e sunulmuştur. 3. Zîc-i Ḫâḳānî der Tekmîl-i Zîc-i İlḫânî. Nasîrüddîn-i Tûsî’nin Zîc-i İlḫânî’sini tamamlayıcı nitelikte altı makaleden oluşmaktadır. 4. Risâle der Şerḥ-i Âlât-ı Raṣad. 818’de (1415) yazılarak Sultan İskender’e ithaf edilmiştir. Ancak bu şahsın Timur hânedanından Şîraz Emîri İskender mi yoksa Karakoyunlu Türkmen Beyi İskender mi olduğu tartışmalıdır. 5. Nüzhetü’l-ḥadâʾiḳ fî keyfiyyeti ṣanʿati’l-âleti’l-müsemmâ bi-ṭabaḳi’l-menâṭıḳ. Kendi icadı olan iki astronomi aletini tanıttığı eserin ilk şekli Kâşân’da 1416’da, genişletilmiş ikinci şekli 1426’da Semerkant’ta kaleme alınmıştır. 
KONEVÎ, MEHMED930/1524  (ö. 930/1524 [?]) Astronomi âlimi ve muvakkit.
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Nisbesinden anlaşıldığı gibi Konyalıdır. Babası, İstanbul’da devlet dairelerinde kâtip olarak hizmet ettiğinden Kâtib Sinan diye tanınmıştır. Konevî’nin şimdiye kadar incelenen eserleri içerisinde en çok dikkate değer olanı Mîzânü’l-kevâkib’dir. Yıldızlarla zaman hesabı cetvelleri ve yaklaşık çeyrek milyon kaydı içeren eser 500 sayfayı aşan tabloları ihtiva eder.Babasının görevinden dolayı devlet bürokrasisinin astronomi sahasındaki ihtiyaçlarından haberdar olan Konevî, bu alanda hizmet amacıyla kaleme aldığı eserlerden Hediyyetü’l-mülûk’ü II. Bayezid’e, Fazlü’d-dâir’i Yavuz Sultan Selim’e ve Mîzânü’l-kevâkib’i Kanûnî Sultan Süleyman’a sundu. Onun çalışmalarının önemli bir yönü de bir kısım eserlerini Türkçe kaleme almasıdır. Böylece astronomi, özellikle pratik astronomi sahasında Helenistik ve İslâm astronomi mirasının XVI. yüzyılın başlarından itibaren Arapça ve Farsça’dan Türkçe’ye aktarımına giden yolu açtı; kendisinden sonra gelen astronomlara örnek olduğu gibi astronomi dilinin Türkçeleşmesine de zemin hazırladı. Konevî Ecnâḥu’n-necâḥ, Kitâb fî maʿrifeti’l-vażʿi’r-ruḥâmât li-arżın mâ, Mîzânü’l-kevâkib, Mûżiḥu’l-evḳāt fî maʿrifeti’l-muḳanṭarât, Risâle fî maʿrifeti vażʿi rubʿi’d-dâʾireti’l-mevżûʿa ʿaleyhi’l-muḳanṭarât, Tuḥfetü’l-fuḳarâʾ, Tebyînü’l-evḳāt adıyla yedisi Arapça ve el-Aslü’l-muaddil, Fazlü’d-dâir, Hediyyetü’l-ihvân, Hediyyetü’l-mülûk adıyla dördü Türkçe olmak üzere astronomi sahasında toplam on bir eser telif etti.
KÛHÎ380/990  Ebû Sehl Veycen (Vîcen) b. Rüstem el-Kûhî (ö. 380-390/990-1000 [?]) Matematik ve astronomi âlimi.
Kuzeybatı İran’ın dağlık Mâzenderan bölgesinde bulunan Kûh köyünde doğdu. Astronomi ile ilgili birçok eseri vardır. Aynı zamanda astronomik gözlem aletleri de yapan Kûhî, 360’ta (971) Şîraz’da kendi aletleriyle güneşin inhirafını (sapma, deklinasyon) gözlemlerken kış inkılâbını (kış tahavvül-i şemsîsi, winter solstice) 16 Aralık (bugün 22 Aralık) ve yaz inkılâbını (yaz tahavvül-i şemsîsi, summer solstice) 17 Haziran (bugün 21 Haziran) olarak tesbit etmiştir. Şerefüddevle tarafından Bağdat’ta rasathânenin başına getirildikten sonra 378 Saferi sonlarında (Haziran 988) yaptığı gözlemlerine, İbnü’l-Kıftî’nin bildirdiğine göre dönemin önde gelen kadı, astronom ve matematikçilerinden on bilgin tanıklık ederek düzenlediği bir tutanağı imzalamıştır (İḫbârü’l-ʿulemâʾ, s. 353). Kûhî’nin tesbitlerinden, yaptığı aletlerin o güne kadar kullanılanlardan daha hassas olduğu ve daha doğru sonuç verdiği anlaşılmaktadır. Bîrûnî’nin kaydettiğine göre Şerefüddevle’nin ölümünden (989) sonra Kûhî’nin gözlemleri de sona ermiştir. 
KÛŞYÂR b. LEBBÂN/ Kiyâ Ebü’l-Hasen Kûşyâr b. Lebbân b. Bâşehrî el-Cîlî (ö. V./XI. yüzyılın ilk çeyreği) Matematikçi, astronom ve astrolog.
Hazar denizinin güneyinde bulunan Gîlân (Cîlân) bölgesinden Bağdat’a gelen bir aileye mensup olup hayatına dair bilgi yoktur. el-Medhal fî śınâati aĥkâmi’n-nücûm adlı eserinde bazı sabit yıldızların 992 tarihli konumlarını vermesi ve daha önce telif ettiği ez-Zîcü’l-câmi ile ez-Zîcü’l-bâliġ’e atıfta bulunması bu tarihlerde yaşadığını göstermektedir. Hayatının büyük bir kısmını Bağdat’ta geçirdiği düşünülen Kûşyâr’ın 990-1000 yılları civarında meslekî kariyerinin doruğunda olduğu kabul edilmektedir.
KUTBÜDDÎN-i ŞÎRÂZÎ710/1311  Kutbüddîn Mahmûd b. Mes‘ûd b. Muslih el-Fârisî eş-Şîrâzî eş-Şâfiî (ö. 710/1311) İranlı filozof; astronomi, matematik, tıp ve din âlimi.
634 (1236) yılında Şîraz’da doğdu. Tabipleriyle tanınan bir aileye mensuptur. Nasîrüddîn-i Tûsî’nin ders halkasına katılıp ondan astronomi ve felsefe dersleri aldı. Nihâyetü’l-idrâk fî dirâyeti’l-eflâk. Şîrâzî’nin Sivas’ta kadı olarak bulunduğu sırada (680/1281) tamamladığı astronomiye dair eseridir. Sivas’ta bulunduğu sırada Gökmedrese’de ders verdi.
MÂHÂNÎ267/880  Ebû Abdillâh Muhammed b. Îsâ b. Ahmed el-Mâhânî (ö. 267/880 [?]) Matematik ve astronomi âlimi.
İran’ın Kirman bölgesindeki Mâhân’da doğdu; hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. İlk nesil İslâm matematikçi-astronomları içerisinde yer alan Mâhânî’nin zamanımıza ulaşan az sayıdaki eserinden güçlü ve özgün bir âlim olduğu anlaşılmaktadır. Maķāle fî marifeti’s-semt li-eyyi sâa eradte ve fî eyyi mevżi eradte adlı çalışmasında uyguladığı yöntem, daha sonra Bettânî tarafından uygulanan ve küresel trigonometrideki kosinüs formülüne ulaşan yöntemle eşdeğerlidir.
MAHMÛD PAŞA el-FELEKÎ1302/1885  (ö. 1302/1885) Mısırlı astronomi âlimi, coğrafyacı, mühendis ve devlet adamı.
1230’da (1815) Garbiye eyaletinin Hissa kasabasında doğdu. Adı Mahmûd Ahmed Hamdî olup Mahmûd Hamdî diye de bilinir. Astronomiye dair bazı eserleri. 1. Risâle fi’l-îżâĥ an imâri’l-ehrâm. Mısır piramitlerinin astronomik çalışmalar maksadıyla yapıldığını ve Şi‘râ (Sirius, Akyıldız) yıldızıyla ilgili olduğunu ispatlamak amacıyla yazılmıştır. 2. Risâle fi’l-küsûfi’l-külliyyi’l-leźî žahara bi-Dunkulâ fî 18 Yulyu Sene 1860 (Paris 1861). Said Paşa’ya sunduğu, 18 Temmuz 1860 tarihinde gerçekleşen tam güneş tutulmasıyla ilgili rapordur. 3. et-Teķāvîmü’l-İsrâîliyye ve’l-İslâmiyye (Kahire 1855). Hicrî takvimle yahudi takviminin başlangıç zamanlarının tayini hakkında olup basılmadan önce Belçika İlimler Akademisi’ne sunulmuştur.
MÂŞÂALLAH b. ESERÎ200/815  Mâşâallāh b. Eserî el-Basrî (ö. 200/815) Yahudi kökenli astrolog ve astronom.
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Basra’nın güney bölgesinde 112 (730) yılında doğduğu tahmin edilir; asıl adı Mişa b. Eberî şeklinde verilmektedir. De scientis motus orbis adlı eseri astronomiye dairdir.
MECRÎTÎ398/1007  Ebü´l-Kasım Mesleme b. Ahmed el-Farazî ei-Mecriti (ö. 398/1007) Endülüslü matematikçi ve astronomi alimi.
Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Mecrît´te (Madrid) doğdu. Erken yaşlarda Kurtuba´ya (Cordoba) yerleşerek matematik alimi Abdülgafir b. Muhammed´den ders aldı . Büyük bir ihtimalle Halife lll. Abdurrahman´ın gözetiminde oluşturulan eski kültürlere aşina alimler topluluğuyla irtibatı vardı ve sarayda astronom olarak görev yapıyordu. Batlamyus´un el-Mecistî´si üzerinde çalıştı; Harizmî´nin Zic´ini inceleyerek bazı yerlerini değiştirdi. 369 (979) yılında astronomi gözlemlerinde bulundu. Resâ´ilü İhvani´s-Safa´yı Endülüs´te tanıtan odur. Kurtuba´da vefat etti. Matematik ve astronomi konusunda Endülüs’ün en seçkin bilginlerinden olan ve Endülüs’ün Öklid’i (Euclides) diye anılan Mecrîtî bu düzeye, Doğu İslâm ülkelelerine yaptığı bir seyahat sırasında eline geçen eserler üzerindeki çalışmaları sonucunda ulaşmış, Endülüs’teki astronomi ve matematik ancak onun çalışmaları sayesinde müstakil birer ilim dalı haline gelmiştir.
Eserleri. 1. Ebvâb lâ yestagnî men yerûmü ‘amele´l-usturlab 2. Ta’lîk al’â Batlamyus fî tastîh-i basîti´l-küre 3. Zicü´l-Hârizmî´nin gözden geçirilmiş şekli. Muhammed b. Mûsâ el-Hârizmî´nin hazırladığı astronomi cetvellerinin gözden geçirilerek bazı düzeltmelerin yapıldığı eserde Yezdicerd takvimine göre oluşturulmuş cetveller hicrî tarihe çevrilmiştir. Ayrıca bu çalışmada Arîn tûl dairesi yerine kısmen Kurtuba tûl dairesi konulmuş ve hicret sırasında yıldızların konumları yaklaşık olarak tesbit edilmiştir. Arapça aslı kaybolan eserin Bathlı Adelard tarafından yapılan Latince çevirisi Almanca´ya tercüme edilerek yayımlanmıştır 4. Risâle fî şekli´l-mulakkab bi´l-kattâ  5. Muâmelât 6. İhtisâru ta’dîli’l-kevâkib min Zîci’l-Bettânî.
MEHMED ÂTIF EFENDİ, KUYUCAKLIZÂDE/1847  (ö. 1847) Osmanlı kadısı, matematik ve astronomi âlimi.
1823’te İzmir, daha sonra Şam kadılığına getirildi ve arkasından kendisine bilâd-i hamse (İstanbul, Edirne, Şam, Mısır ve Filibe), Mekke ve İstanbul pâyeleri verildi. 1846’da fiilî İstanbul kadılığına tayin edildi. Bu görevini sürdürürken vefat etti; kabri Eğrikapı civarındadır.
Eserleri. 1. Nihâyetü’l-elbâb fî tercemeti Hulâsati’l-hisâb. XVII. yüzyıldan itibaren Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulan Bahâeddin el-Âmilî’nin Hulâśatü’l-ĥisâb’ının tercüme ve şerhidir. Öğrencilere geniş ölçüde yararlı olacağı düşünülen bu çalışma II. Mahmud’un isteği üzerine 1242 (1826-27) yılında kaleme alınmış, bilhassa şerh kısmında Batı Avrupa matematiğine ait bazı yeni bilgilere de yer verilmiştir. Ayrıca zikredilen kitap ve müellif isimlerinden, Osmanlı kültür muhitinde kullanılmakta olan klasik Yunan ve İslâm matematik eserlerinden de faydalanıldığı anlaşılmaktadır. Bu özellikleriyle kitap, üç asır boyunca medreselerde okutulan Hulâśatü’l-ĥisâb’ın kısmî tercümelerinin yanında Türkçe’ye yapılan ilk ve yegâne tam tercümesidir (Kandilli Rasathânesi Ktp., nr. 127/2, mütercim hattı). 2. Müstaĥżarât fî ĥisâbi’l-mechûlât. Müellif cebir ilmiyle alâkalı olan bu Arapça eseri yeni matematiğin kurallarından, eski matematiğin de bazı özelliklerinden (fevâid) hareketle yazdığını belirtir. Kitap, bilhassa eski ve yeni cebirin birlikte ele alınışına örnek teşkil etmesi bakımından ilginç bir çalışmadır (Kandilli Rasathânesi Ktp., nr. 127/5, müellif hattı). 3. Mü’essisü’l-füyûżât. Yer ölçümü (misâha) dalında Arapça olarak yazılmış bir mukaddime, iki makale ve bir hâtimeden oluşan eserde üçgen, dörtgen gibi klasik misâha iliminin kapsamına giren geometrik şekillerin alan hesabı örneklerle ele alınır (TSMK, Hazine, nr. 610). 4. Risâle fî amel-i teczîr. Karekök hesaplama yöntemiyle ilgili Türkçe küçük bir çalışma olup herhangi bir sayının karekökünü hesaplarken takip edilecek yöntemi açıklar (Kandilli Rasathânesi Ktp., nr. 127/3). 5. Teshîlü’l-idrâk Terceme-i Teşrîhu’l-eflâk. Bahâeddin el-Âmilî’nin, Osmanlı medreselerinde nazarî astronomi alanında ders kitabı olarak okutulan Teşrîĥu’l-eflâk adlı eserinin müellifin 1831’de Şam kadısı iken yaptığı tercüme ve şerhidir. Şerhte dikkati çeken en önemli husus matematik açısından Batlamyus, Brahe ve Copernicus sistemleri arasında bir fark gözetilmemesi, ayrıca güneş merkezli sistemin eskiden beri, özellikle Pisagorcular’dan itibaren bilindiğinin kaydedilip meselenin astronominin teknik bir sorunu olduğunun vurgulanmasıdır. Bu tavır, Mehmed Âtıf’ın Batı bilimine ait bir fikri benimsemek için kendi geleneğinde o fikrin benzerini aradığını ve Frenk âlimlerine ait birçok düşüncenin aslında kadîm gelenekte (Yunan ve İslâm) bulunduğunu tesbit etmeye çalıştığını gösterir (Kandilli Rasathânesi Ktp., nr. 127/1, mütercim hattı). 6. Ta’lîķāt ‘alâ Risâle fî źâti’l-kürsî. Müneccimbaşı Mehmed b. Ali Hamîdî’nin astronomi gözlem aletlerinden olan zâtü’l-kürsî konusunda kaleme aldığı risâleye Arapça bir ta‘likattır (Kandilli Rasathânesi Ktp., nr. 127/6).
MERRÂKÜŞÎ, HASAN b. ALİ680/1281  Ebû Alî el-Hasen b. Alî b. Ömer el-Merrâküşî (ö. 680/1281’den sonra) Astronomi âlimi.
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Adı Ebü’l-Hasan Ali b. Hasan şeklinde de kaydedilir. Nisbesinden Merakeş’te doğduğu veya yetiştiği anlaşılmaktadır. Kahire’de bulunduğu ve burada astronomiye dair çalışmalar yaptığı bilinir. Câmi’u’l-mebâdi’ ve’l-ġāyât fî ‘ilmi’l-mîķāt adlı eserinde yer alan 680 (1281) yılına ait güneş ve yıldızlarla ilgili tablolar onun bu tarihte hayatta olduğunu göstermektedir. Bu sebeple bazı modern kaynakların ölüm tarihi olarak verdiği 660 (1262) yılı (meselâ bk. Brockelmann, GAL, I, 625) doğru değildir. Matematik, coğrafya, tıp ve astronomiyle uğraşan Merrâküşî astronomi alanındaki üstün başarılarıyla tanınmıştır.
MÎRİM ÇELEBİ931/1525  (ö. 931/1525) Osmanlı matematik ve astronomi âlimi.
Mîrim (Mîrem) Çelebi, Osmanlı döneminde Kadızâde-i Rûmî ve Ali Kuşçu’dan sonra yetişen en önemli matematikçi-astronomlardan biridir. Asıl adı Mahmud’dur. Kadızâde’nin oğlu olan dedesi Muhammed Semerkant’ta Ali Kuşçu’nun kızıyla evlenmiş, fakat erken yaşta vefat etmişti. Mîrim Çelebi’nin babası Kutbüddin Muhammed, dedesi Ali Kuşçu ile birlikte İstanbul’a gelerek burada Hocazâde Muslihuddin Efendi’nin kızıyla evlendi ve bu evlilikten Mîrim Çelebi doğdu. Kutbüddin Muhammed’in de Bursa Manastır Medresesi müderrisi iken oldukça genç yaşta ölmesi üzerine Mîrim Çelebi’yi dedesi Hocazâde yetiştirdi ve onun Sinan Paşa gibi âlimlerden ders almasını sağladı. Önceleri Gelibolu, Edirne, Bursa ve İstanbul medreselerinde müderrislik yapan Mîrim Çelebi, özellikle matematik ve astronomi alanında döneminin en büyük otoritesi olduktan sonra II. Bayezid tarafından saraya davet edildi ve ona riyâziyyât okuttu. Yavuz Sultan Selim döneminde Anadolu kazaskerliğine getirildiyse de (925/1519) kısa bir süre sonra 100 akçe maaşla emekliye sevkedildi. Tarih ve edebiyat alanlarında da söz sahibi olan Mîrim Çelebi, ilmî zihniyet itibariyle dedeleri Kadızâde-i Rûmî ile Ali Kuşçu’nun temsilcisi oldukları Semerkant matematik-astronomi okulunun çizgisini takip ediyordu. Ancak özellikle optik (ilm-i menâzir) alanında yazdığı Risâle fi’l-hâle ve ḳavsi ḳuzaḥ adlı eserinde görüldüğü gibi ilmî yöntemde daha çok İbnü’l-Heysem’in riyâzî-tabiî ilimlerde uyguladığı sentez yöntemini (terkib) benimsemişti.
Eserleri. 1. Düstûrü’l-‘.amel ve taśĥîĥu’l-cedvel. Zîc-i Uluġ Bey’in Farsça şerhidir. 2. Şerĥu’l-Fetĥiyye fî ‘ilmi’l-hey’e. Ali Kuşçu’nun, hey’et ilminde İbnü’l-Heysem’in riyâzî-tabiî ilimlerde uyguladığı bir yöntemle saf matematik (hey’et-i gayr-i mücesseme) ve saf fizik (hey’et-i mücesseme) astronomi geleneklerini bir araya getirerek kurduğu ilm-i hey’eti Aristotelesçi ilkelerden temizlemek amacıyla yapı-bozuma uğrattığı er-Risâletü’l-Fetḥiyye adlı önemli eserinin şerhidir 3. Risâle fi’l-hâle ve ķavsi ķuzaĥ.Eserde görme olayı ve şartları, ışık, ışığın yayılması ve kırılması, renkler, gök kuşağı ve hâlenin oluşumu ile bunların optik özellikleri incelenmiştir.
MİZZÎ, MUHAMMED b. AHMED750/1349  Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed b. Abdirrahîm el-Mizzî (ö. 750/1349) Mısırlı astronomi âlimi ve muvakkit.
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Kahire’de yetişti ve İbnü’l-Ekfânî’nin derslerine devam etti. Bu sırada kıraat ilmi üzerinde yoğunlaşıp eş-Şâtıbiyye’yi ezberledi ve kırâat-i seb‘adan icâzet aldı. Daha sonra matematik ve astronomiye yönelerek bu alanlarda kendinden söz ettirecek bir düzeye ulaştı. Mizzî’nin şöhreti daha çok usturlap ve rubu‘ tahtası yapımındaki ustalığından kaynaklanmaktadır. Yay yapımında da ustaydı. Pratik fonksiyonlarının ötesinde büyük sanat değeri taşıyan onun elinden çıkma aletler piyasa fiyatlarının çok üzerinde satılmaktaydı. Bunlardan bazı örnekler çeşitli müze ve kütüphanelerde mevcuttur. Mısır’dan Suriye’ye giderek önce Rebve şehrinde, ardından Dımaşk’taki Emeviyye Camii’nde muvakkitlik yapan Mizzî mekaniğin (hiyel) otomatları üzerinde de çalıştı, aynı zamanda nazım ve nesir olmak üzere edebiyatla da ilgilendi. Deneyleri sırasında güneşe çok bakması gözlerini etkilemiş, sadece bir gözüyle biraz görür olmuştur. Öğrencileri arasında Kudüs’te muvakkitlik yapan Zeynüddin Ebû Bekir b. Muhammed et-Temîmî el-Kerekî’nin adı anılmaktadır. Astronomik aletlerin yapım ve kullanımıyla ilgili önemli eserler kaleme alan Mizzî 750 yılının başlarında (1349) vefat etti.
Eserleri. 1. er-Risâletü’l-usturlâbiyye  2. Nuhabü’l-elbâb fi’l-‘amel bi’l-usturlâb 3. Keşfü’r-reyb fi’l-‘amel bi’l-ceyb  4. Nažmü’l-lü’lü’i’l-müheźźeb fi’l-‘amel bi’r-rub’i’l-müceyyeb. 5. er-Ravżatü’l-mužhirât fi’l-‘amel bi-rub’i’l-muķantarât 6. Risâle fi’l-‘amel bi’l-âleti’l-mücenneĥa 7. Risâle fi’l-‘amel bi’r-rub’i’l-matvî  8. Risâle fi’l-’amel bi’r-rub’i’l-musattar 9. Muhtaśar fi’l-‘amel bi-rub’i’d-dâ’ire 10. Cedâvîlü mîķātiyye. 11. el-Eşkâlü’ş-şâhiyye fi’l-‘amel bi’l-muķantarat 12. Risâle fi’d-dâ’ireti’l-Hindiyye 
MUHAMMED BÂKIR YEZDÎ1047/1637  (ö. 1047/1637’den sonra) Matematikçi-astronom.
Hayatı hakkında kaynaklarda hemen hemen hiç bilgi bulunmayan Muhammed Bâkır b. Zeynelâbidîn Yezdî, Şah I. Abbas ve Şah Safî dönemlerinde İran’da yetişmiş klasik İslâm matematiğinin son büyük temsilcilerinden biridir. Bazı kaynaklarda Bahâeddin el-Âmilî’nin (ö. 1031/1622) öğrencisi, bazılarında ise hocası olarak gösterilen Yezdî (A’yânü’ş-Şî’a, IX, 181), ‘Uyûnü’l-ĥisâb adlı eserinde Giyâseddin Cemşîd el-Kâşî’nin Miftâĥu’l-ĥisâb’ına zengin katkılarda bulunan matematikçi sıfatıyla dikkat çeker. Ne zaman vefat ettiği bilinmemekle beraber ‘Uyûnü’l-ĥisâb’ı 1047’de (1637) tamamladığı ve 1069-1075 (1659-1664) yılları arasında telif edilen Rebîü’l-müneccimîn’de kendisinden rahmetle söz edildiğine göre (Ebü’l-Kāsım Kurbânî, s. 436, 438), bu tarihler arasındaki bir yılda ölmüş olmalıdır.
Astronomi-Astroloji Eserleri: 1. Şerhu Mücmeli´l-usûl . 2. Tul;fetü´l-müneccimin. 3. Matla´u´1-envâr ve matla´u´l-enzâr. Astronomiye dairdir. 4. Mizânü´s-safâ´ih. Usturlab hakkındadır.
MUHAMMED b. EBÜ’l-FETH943/1536  Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ebi’l-Feth Muhammed b. Îsâ es-Sûfî el-Kāhirî el-Kütübî eş-Şâfiî (ö. 943/1536 civarı) Mısırlı astronomi âlimi.
8 Şâban 850 (29 Ekim 1446) tarihinde Kahire’de doğdu. Çağdaş araştırmalarda hayatı hakkında klasik eserlerde bilgi bulunmadığı belirtilmekte, kendisi ve babasıyla ilgili sınırlı mâlûmat birbirine karıştırılarak zikredilmektedir. Tarihi verilere göre 943 (1536) yılından sonra vefat etmiştir.
Eserleri. 1. Teshîlü Zîci Uluġ Bey 2. Zîcü Muĥammed b. Ebi’l-Fetĥ eś-Śûfî 3. Risâletü’l-Mufaśśal fi’l-‘amel bi-nıśfi dâ’ireti’l-mu’addel. 4. el-İstî’âb fi’l-‘amel bi-śadri’l-ivaz ve cenâĥi’l-ġurâb. 5. el-‘Amelü’l-muśaĥĥaĥ bi’r-rub’i’l-mücennaĥ 6. Bülûġu’l-vetar fi’l-‘amel bi’l-ķamer 7. Nihâyetü’r-rütbe fi’l-‘amel bi-cedveli’n-nisbe. 8. Muķaddime ‘alâ vaż’i’l-basîtati’l-müsemmât bi’r-ruhâme bi-tarîķi’l-hendese. 9. eś-Śırâtü’l-müstaķīm fî ĥalli muķavvimâti’l-ķamer mine’d-Dürri’l-yetîm. 10. Süllemü’l-menâre fî muķavvimâti 11. Nübźetü’l-is’âf fî ma’rifeti ķavsi’l-hilâf 12. Nüzhetü’n-nâžır fî vaż’i hutûti fażli’d-dâ’ir. 13. Risâle fi’l-‘amel bi-śundûķi’l-yevâķīt  14. el-İ’lâm bi-şeddi’l-benkâm 15. Kitâbü’ś-Śafve fî vaśfi’d-diyâri’l-Mıśriyye ve nižâmi’l-memâlik. 
MUHAMMED b. EBÜ’L-HAYR1019/1610  Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ebi’l-Hayr Amûş es-Seyyid eş-Şerîf el-Ermeyûnî et-Tahhân (ö. 1019/1610 [?]) Matematik ve astronomi âlimi, muvakkit.
Mısır’ın batı kesiminde bulunan Ermeyûn köyünde doğdu. Hayatı hakkında fazla bilgi yoktur. Köyünde başladığı eğitimini nerede tamamladığı bilinmiyorsa da Ezherî nisbesinden, Ezher’de eğitim görmüş veya orada müderrislik yapmış olduğu yahut uzun yıllar Ezher Camii’nde muvakkitlik yaptığı anlaşılabilir. Bazı kaynaklarda 1002 (1594) yılı civarında vefat ettiği söylenmekle birlikte 1019’da (1610) Ezher Camii’nde muvakkit iken Mecrîtî’nin Rütbetü’l-ĥakîm adlı eserini satın alarak zahriyesine temellük kaydı düşmesi o yıl içerisinde hayatta olduğunu göstermektedir. Muhammed b. Ebü’l-Hayr, Ezher Camii muvakkiti olan Bedreddin el-Mardînî üzerinden gelen Dımaşk-Kahire matematik-astronomi geleneğine mensup bir âlimdir ve bu çizgide hem matematik hem teorik ve pratik astronomi alanında yetişmiş, kaleme aldığı eserlerde de bu çift yönlü birikimini yansıtmıştır; ayrıca her iki alanda da pek çok öğrenci yetiştirerek Dımaşk-Kahire geleneğinin devam etmesini sağlamıştır. Öğrencilerinin en önde gelenleri astronomi âlimi Süleyman el-Felekî, İbrâhim b. Muhammed el-Endelüsî el-Mağribî ve Ahmed es-Sünbâtî ile matematikçi Abdülkādir b. Muhammed el-Feyyûmî’dir.
Eserleri. 1. Şerĥu Nüzheti’n-nüzzâr 2. ed-Dürretü’l-mudıyye fî şerĥi’l-Lüm’ati’l-behiyye 3. İtĥâfü’l-ĥabîb bi-ma’rifeti’t-tevķī’ât ve’l-evķāt ve’l-ķıble bi’t-taķrîb. 4. Keşfü’l-kürübât bi-taĥķīķi mesâ’il yeĥtâcü ileyhâ tâlibü ‘ilmi’l-evķāt. Eserde hakiki ve görünen ufuk, aralarındaki zaman farkının niceliksel tahlili, şafağın tedrîcen renk değiştirip kırmızıdan sarıya, sonra beyaza geçmesi ve bu değişimin sebepleri gibi konular incelenmektedir.  5. en-Nücûmü’ş-şâriķāt fî źikri ba’żi’ś-śanâyi’i’l-muĥtâc ileyhâ fî ‘ilmi’l-evķāt 6. Râĥatü’l-fu’âd fî teysîri’z-zâd. İbnü’l-Mecdî’nin “fazlü’d-dâir” denilen astronomi aleti üzerine kaleme aldığı Zâdü’l-müsâfir fî maʿrifeti resmi ḫuṭûṭi fażli’d-dâʾir adlı eserine yazılmış bir hâşiyedir. 7. er-Re’y ve’l-işbâ’ fî şerĥi Keşfi’l-ķınâ’ 8. el-Menhelü’s-sâkib fî taĥķīķi’l-kevâkib. Sabit yıldızların enlem ve boylamları, birinci ve ikinci meyilleri ve uzaklıkları hakkında altı bab üzere düzenlenmiştir. 9. Risâle fî ĥıśśateyi’ş-şafaķ ve’l-fecr. Müellif bu çalışmasında, başta Nasîrüddîn-i Tûsî ve Müeyyidüddin el-Urdî olmak üzere birçok astronomi âliminin görüşlerinden istifade etmiştir. 10. el-Uśûlü’r-revâsih fî ma’rifeti’l-bu’d ve cihâtih.
Muhammed b. Ebü’l-Hayr’ın astronomi alanındaki mevcut diğer eserleri, bazı cetvellerle gece ve gündüzün astronomik özelliklerini ve hıristiyanların paskalya bayramını ele alan iki çalışmasıdır. Zamanımıza sadece iki yaprağı ulaşan Taḥrîrü’l-menâzili’l-ḳameriyye ve envâʾihâ ve ṭulûʿi’l-kevâkibi’s̱-s̱âbite bi’l-fecr de (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, Mecâmî‘, nr. 323/9) önemli bir çalışması olmalıdır (eserlerinin nüshaları için ayrıca bk. King, s. 89-90; İhsanoğlu v.dğr., Osmanlı Astronomi Literatürü Tarihi, I, 258-262).  
MUSTAFA b. ALİ el-MUVAKKİT979/1571  (ö. 979/1571) Osmanlı astronomi âlimi, astrolog ve muvakkit.
XVI. yüzyılın başlarında İstanbul’da doğdu. İsim zinciri Muslihuddin Mustafa b. Ali er-Rûmî el-Muvakkit şeklindedir. Geleneksel medrese eğitiminin yanı sıra Mîrim Çelebi ile dönemin önde gelen diğer âlimlerinden matematik ve astronomi dersleri aldı. Uzun süre Sultan Selim Camii’nde muvakkitlik yaptı ve bundan dolayı Selîmî nisbesiyle anıldı. 967’den (1560) sonra sarayda reîsülmüneccimîn olunca Müneccimbaşı Mustafa Çelebi diye tanındı; halk arasında ise daha çok Koca Saatçi lakabıyla biliniyordu. Vefatında yerine Takıyyüddin er-Râsıd tayin edildi (İhsanoğlu v.dğr., I, 161).
Mustafa b. Ali’nin 931’de (1525) İ’lâmü’l-ibâd ve 935’te (1529) Risâle-i Mukantarât’ı kaleme almasından hayatının erken bir döneminde eser vermeye başladığı anlaşılmakta ve onun, hocalarından Mîrim Çelebi gibi Farsça değil kendinden önceki Sultan Selim Camii muvakkiti Konevî Mehmed b. Kâtib Sinan gibi Türkçe yazdığı görülmektedir.
Eserleri. Hemen hepsi astronomiyle ilgili olup üçü Arapça, diğerleri Türkçe yirmi dört eseri bilinmektedir. Osmanlı astronomi tarihi açısından önemlileri şunlardır: 1. Ferah Fezâ 2. Kifâyetü’l-vakt bi-ma‘rifeti’d-dâir ve fazlihi ve’s-semt 3. Risâle-i Usturlâb-i Selîmî 4. Teshîlü’l-mîkāt 5. İ‘lâmü’l-ibâd fî a‘lâmi’l-bilâd 6. Tuhfetü’z-zamân ve harîdetü’l-evân.
MUSTAFA SIDKI1183/1769  (ö. 1183/1769) Osmanlı matematik ve astronomi âlimi, şair.
Cebeci Ocağı Başkethüdâsı Sâlih Efendi’nin oğludur. Kethüdâ Kalemi’nden yetişti ve bir süre Mısır’da kaldıktan sonra 1169 (1756) yılından itibaren sırasıyla kethüdâ kâtipliği, Tersane eminliği, Darphâne nâzırlığı, başmuhasebecilik, Haremeyn muhasebeciliği, ordu kâtipliği ve vekâleten defter eminliği görevlerinde bulundu; Receb 1183’te (Kasım 1769) vefat etti ve Üsküdar’da defnedildi.
Astronomiye dair eserleri: 1. Devâir-i İctimâ ve İstikbâlin Resm ve İsti‘mâli. Philippe de la Hire’nin bulduğu içtimâ ve istikbal dairelerinin çizim ve kullanımı hakkında Nicolas Bion’un kaleme alarak 1702’de Paris’te yayımladığı L’usage des astorlabes tant universels que particuliers d’un traité qu’en explique la construction adlı kitabın Türkçe’ye tercümesidir. 2. Rüsûm li-ba’żı’l-âlâti’l-felekiyye. Bazı astronomi aletlerinin geometrik çizimidir 3. Risâle fi’l-hey’e. Yıldızların hareketleri üzerine kaleme alınmış bir risâledir.
NESEVÎ, ALİ b. AHMED493/1100  Ebü’l-Hasen Alî b. Ahmed en-Nesevî (ö. 493/1100’den sonra) Matematikçi ve astronomi âlimi.
Horasan’ın Nesâ şehrinden olup 472’de (1079) yazdığı Bâznâme adlı eserinin mukaddimesinde verdiği bilgiye göre 393 (1003) yılında doğmuştur. 493’te (1100) vefat etmiştir..
Astronomiye dair eserleri: 1. Zîcü’l-fâhir. 2. Kitâbü’l-Lâmi’ fî emŝileti’z-Zîci’l-câmi’. 3. Risâle fî ma’rifeti’t-taķvîm ve’l-usturlâb 4. Câmi’u’l-ķavânîn li-’ilmi’l-hey’e. 5. Kitâbü Murtażavî (İhtiśâru Kitâbi Śuveri’l-kevâkib). 
NEYRÎZÎ310/922  Ebü’l-Abbâs el-Fazl b. Hâtim en-Neyrîzî (ö. 310/922 [?])Matematikçi, astronomi âlimi.
Nisbesinden Şîraz yakınındaki Neyrîz kasabasında doğduğu anlaşılmakta, hayatının önemli bir kısmını Abbâsî sarayında astronom-astrolog olarak geçirdiği sanılmaktadır. klid ve Batlamyus’un eserleri üzerine yaptığı çalışmalarla daha iyi anlaşılmalarını ve yaygınlaşmalarını sağlamış.
Astronomiye dair eserleri. 1. Kitâbü Semti’l-ķıble. Kıblenin trigonometrik hesaplarla tayini hakkında Menelaus’un küresel trigonometri teoreminin dört türlü uygulanışına dayanan kesin bir yöntem sunar. 2. Tefsîru Kitâbi’l-Mecistî. Batlamyus’un el-Mecistî’sine yapılmış bir 3. Kitâbü Zîci’l-kebîr. İbnü’l-Kıftî ve Sâid el-Endelüsî, eserin Sindhind adı verilen Hint astronomi yöntemine göre hazırlandığını belirtmektedir. 4. Kitâb li’l-’amel bi’l-usturlâbi’l-kürevî.  5 Kitâbü Tefsîri’l-erba’a li-Batlamyus 6. Kitâbü’l-Mevâlîd. 7. Maķāle fî ĥavâdiŝi’l-ķırânât ve’l-küsûfâti’d-delle ‘ale’l-fiten ve’l-ĥurûb. Zamanımıza ulaşan eser (Sezgin, VII, 156), astroloji konusundadır. 8. Tefsîrü Kitâbi Žâhirâti’l-felek li-Öķlidis. 9. Faśl fî tahtîti’s-sâ’âti’z-zamâniyye fî külli ķubbe ev fî ķubbetin yüsta’melü lehâ. 
NİZÂMEDDİN en-NÎSÂBÛRÎ730/1329  Nizâmüddîn Hasen b. Muhammed b. Hüseyn el-A‘rec en-Nîsâbûrî (ö. 730/1329 [?]) Müfessir ve astronomi âlimi.
Horasan bölgesinde Nîsâbur’da (Nîşâbur) doğdu ve burada yetişti. Nizâmeddin el-A‘rec ve Nizâmü’l-A‘rec lakaplarıyla, ayrıca Kummî ve Horasânî nisbeleriyle anılmıştır. 704 (1304) yılında Azerbaycan’a gitti ve o dönemde İlhanlılar’ın idaresi altında bulunan Tebriz’e yerleşti. 730 (1329) yılında vefat etmiştir. Astronomiye dair eserlerini bu dönemde telif etti. Nîsâbûrî’nin teorik astronomi çalışmaları yanında takvimlerin oluşturulması, namaz vakitlerinin tesbiti gibi pratik konularda da katkılarından söz edilmiştir.
Astronomiye dair eserleri: 1. Şerĥu Taĥrîri’l-Mecistî. Nasîrüddîn-i Tûsî’nin astronomiye dair eserinin şerhi olup telifine Horasan’da başlanmış, Azerbaycan’da tamamlanmış.  2. Keşf-i Ĥaķā’iķ-i Zîc-i İlhânî. Nasîrüddîn-i Tûsî’ye ait Zîc-i İlḫani adlı eserin Farsça şerhidir. 3. Tavżîĥu’t-Teźkire. Nasîrüddîn-i Tûsî’nin astronomiye genel bir bakış niteliğindeki eserinin şerhidir. 5. Şerĥu Sî Faśl. Nasîrüddîn-i Tûsî’nin astrolojinin temel konularına dair eserinin şerhidir.  
ÖMER HAYYÂM526/1132  Ebü´l-Feth Gıyâsüddîn Ömer b. İbrâhîm el-Hayyâm (ö. 526/1132 [?]) İranlı âlim, şari ve filozof.
430-439 (1039-1048) yılları arasında Horasan eyaletinin merkezi Nîşâbur’da doğdu. Öğrenimini ve hayatının büyük bir kısmını orada ve Semerkant’ta geçirdi. İbn Sînâ ekolüne mensup bir âlim-filozof olduğu kabul edilen Ömer Hayyâm cebir, geometri, astronomi, fizik ve tıpla ilgilenmiş, müzikle uğraşmış, ayrıca adını ölümsüzleştiren rubâîlerini kaleme almıştır.
Astronomi alanına da büyük katkıları olan Ömer Hayyâm, İbnü’l-Esîr’in verdiği bilgiye göre 467 (1074-75) yılında Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah tarafından İsfahan’a davet edilerek Ebû Hâtim İsfizârî, Meymûn b. Necîb el-Vâsıtî, Abdurrahman Hâris ve Muhammed Hâzin’den oluşan bir heyetin başkanlığına getirilmiş ve bir rasathâne kurup o yıllarda kullanılan Yezdicerd takvimini düzeltmekle görevlendirilmiştir. Ömer Hayyâm ile diğer bilim adamları yaptıkları çalışmalar sonucunda Yezdicerd takvimini düzeltmek yerine mevsimlere tam uyum gösterecek yeni bir takvim düzenlemenin daha doğru olacağına karar vermiş, böylece güneş yılı uzunluğu 365,2424 (modern ölçümlere göre gerçek uzunluk 365,2422) gün ve dolayısıyla hata payı 5000 yılda 1 gün olan Celâlî takvimi ortaya çıkmıştır. Heyet ayrıca Zîc-i Melikşâhî adlı bir zîc hazırlamış, kurulan rasathâne ise Melikşah’ın ölümüne (ö. 485/1092) kadar faaliyetini sürdürmüştür.
Astronomiye dair eserleri: 1. Nevrûznâme. İsfahan’da Celâlî takvimi dahil kendi yönteminde hazırlanan takvimler üzerinedir. 2. Zîc-i Melikşâhî. Hayyâm’ın kendi kurduğu gözlemevinde yapılan gözlem sonuçlarını içerir
9. Silsile-i Tertîb (Risâle fî Külliyyâti’l-vücûd). Dört bölüm halindeki eserde birinci ve ikinci bölümler Fârâbîci ve İbn Sînâcı kozmolojinin temel öğeleri olan akıllar, nefisler ve unsurlarla madenler, bitkiler, hayvanlar ve insanlara, bunların aralarındaki ilişkilere dairdir.
PİSAGOR/570  (m.ö. 570 [?]-500 [?]) Ünlü Grek filozofu, matematikçi ve astronom.
Pisagor’un (Fisagor, Pythagoras) hayatı, kişiliği ve çalışmalarıyla ilgili bilinenler genellikle menkıbeye dayandığından kesin değildir. Kaynaklarda milâttan önce 570 civarında Sisam (Samos) adasında dünyaya geldiği, otuz yaşlarına kadar burada yaşadığı, daha sonra tiran Polykrates’in yönetiminden hoşlanmadığı için Güney İtalya’daki Kroton’a göç ettiği ve orada felsefî, dinî, siyasî mahiyette bir okul kurduğu anlatılır.
Eserleri günümüze ulaşmayan Pisagor’un çalışmaları hakkında genelde Aristo’nun, Pisagorcu Filolaos ve Diogenes Laertios’un yazdıklarından bilgi edinilmektedir Pisagor astronomi alanına da büyük bir yenilik getirmiş, dünyanın ve gezegenlerle yıldızların küre şeklinde olduğuna ve dairesel yörüngeler üzerinde hareket ettiğine inandığını açıklamıştır. Onun öğrencisi Filolaos gibi bazıları da dünyayı evrenin merkezine yerleştirmekten vazgeçmiş ve onu gezegen gibi düşünerek hareketli saymışlardır ki bu görüş, XVI. yüzyılda Copernicus’in ortaya koyduğu güneş merkezli evren modelinin ilham kaynağı olmuştur. 
RIDVÂN el-FELEKÎ1122/1710  Rıdvân Efendi b. Abdillâh er-Rezzâz el-Müneccim el-Ebherî el-Cânî el-Felekî el-Mısrî (ö. 1122/1710) Mısırlı astronomi bilgini ve alet yapımcısı.
Hayatına dair yeterli bilgi yoksa da çok iyi bir astronomi ve matematik eğitimi aldığı anlaşılmaktadır. Hayatının büyük bir kısmını Bulak’ta geçirdi. 1680’de hacca gitti, bu arada Mekke ile Medine’nin namaz vakitleri için cetvel hazırladı. Eminönü’nde Yenicami’nin (1663) güneybatı duvarındaki güneş saatini yapan Rıdvan isimli kişinin aynı şahıs olması ve bu tarihlerde İstanbul’da bulunması kuvvetle muhtemeldir. Rıdvân el-Felekî 23 Cemâziyelevvel 1122’de (20 Temmuz 1710) Kahire’de vefat etti.
Eserleri. 1. ez-Zîcü’l-müfîd ‘alâ uśûli’r-raśadi’l-cedîdi’s-Semerķandî. 2. Esne’l-mevâhib li-taķvîmi’l-kevâkib. 3. ed-Dürrü’l-ferîd ‘ale’r-raśadi’l-cedîd. 4. ‘Umdetü üli’n-nühâ ve’l-’irfân fî ‘ilmi’l-mîķāt ve’l-ķıbleti bi-Dâġıstân. 5. Buġyetü’s-sâ’il fî vaż’i’l-mezâvil. 6. Buġyetü’t-tullâb fi’stihrâci’l-a’mâli’l-felekiyye bi’l-ĥisâb. 7. Düstûru uśûli ‘ilmi’l-mîķāt ve netîcetü’n-nažar fî taĥrîri’l-evķāt 8. Netîcetü’l-efkâr fî ma’rifeti’l-’ameli bi’l-leyli ve’n-nehâr 9. Ķırânü’l-’ulviyyîn Züĥal ve’l-Müşterî bi-vasati’l-mesîr. Satürn ve Jüpiter gezegenlerinin birbirlerine yaklaşmaları hakkında İbn Şâtır’ın metoduyla kaleme alınmış bir çalışmadır. 10. Tırâzü’d-dürer fî rü’yeti’l-ehille ve’l-’ameli bi’l-ķamer. 11. Kelâmun kâfin fî ma’rifeti’l-ictimâ’ ve’l-istiķbâl ve’l-küsûf ve’l-husûf. Manzum bir eser olup “kâf” harfiyle kafiye yapılmış olduğundan bu isimle anılmaktadır.
Rıdvân el-Felekî’nin kaynaklarda adı geçen diğer eserlerinden bazıları şunlardır: el-Cevheretü’l-lâmi’a ve’n-netîcetü’l-câmi’a, Düstûru netîceti’l-muķaddime fî a’mâli ‘ilmi’l-mîķāt, Cedvelü taķvîmi’ş-şems li-tûli Mekke, Cedâvil li-tûli Medîne, Zîc li-tûli Mıśri’l-Ķāhire, Risâle fi’l-hey’e, el-Vaż’u ‘ale’l-cihâti fi’l-besâ’iti ve’l-münĥarifât, er-Risâletü’l-âfâķıyye bi’n-nisbeti’s-sittîniyye, Risâle fî đarbi’d-derec ve’d-deķā’iķ ve ķısmetihâ ve cüzûrihâ, Cedâvilü’l-münĥarife, Cedâvil fi’l-hey’e (eserlerinin tam listesi ve yazma nüshaları için bk. King, Fihrisü’l-mahtûtat, I, 335; II, 129-130; A Survey of Scientific, s. 107-108; Rosenfeld - İhsanoğlu, s. 386-387).
RÛDÂNÎ1094/1683  Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Muhammed b. Süleymân er-Rûdânî (ö. 1094/1683) Hadis ve astronomi âlimi.
1030 (1621) yılında Kuzey Afrika’nın Sûs şehri yakınlarındaki Târûdânt’ta dünyaya geldi. Doğum tarihi 1033 (1624) ve 1037 (1627-28) olarak da zikredilmiş, ayrıca Mağribî, Sûsî, Mâlikî, Mekkî nisbeleriyle de anılmış, babasının adının Süleyman olduğunu kaydedenler de olmuştur. 1094 Zilkadesinde (Ekim-Kasım 1683) Şam’da vefat etti. 1095 veya 1096’da (1685) öldüğü de zikredilir.
Rûdânî başta hadis olmak üzere temel İslâmî ilimler yanında astronomi, mantık, felsefe ve matematik alanında tanınmaktadır. Vakit tayininde ve astronomik hesaplarda kullanılan “el-âletü’l-câmia” isimli geometri aletinin mûcididir. Bû Zeyd Ahmed, Muḥammed b. Süleymân er-Rûdânî min aʿlâmi’l-Maġrib fi’l-ḳarni’l-ḥâdî ʿaşer el-hicrî adıyla bir çalışma yapmıştır (Rabat 1990). 
Astronomiye dair eserleri: 1. en-Nâķı’a ‘ale’l-âleti’l-câmi’a. Kendi icat ettiği aletin özellikleri ve kullanılışı hakkında olup Charles Pellat tarafından neşredilmiş (BEO, XXVI [Damas 1973], s. 7-82), daha sonra nâşir bu risâlenin Fransızca tercümesini de yayımlamıştır. 2. Tebśıratü’l-ihvân. Takvimle ilgili manzum bir eserdir. 3. Behcetü’t-tullâb fi’l-’amel bi’l-usturlâb. 4. Risâle fî resmi’l-usturlâb bi’l-hendese. 5. Risâle fî esmâ’i’r-rüsûmi’l-mersûme ‘ale’l usturlâb eş-Şimâlî. 6. Tuĥfetü üli’l-elbâb fi’l-’amel bi’l-usturlâb
SÂBİT b. KURRE288/901  Ebü’l-Hasen Sâbit b. Kurre b. Zehrûn (Mervân) es-Sâbî el-Harrânî (ö. 288/901) Matematik, astronomi, mekanik ve tıp âlimi, filozof ve mütercim
221 (836) yılında Harran’da doğdu. İslâm matematiğinin oluşum dönemine katkıda bulunan Harranlı matematikçilerin başında gelmektedir. 26 Safer 288’de (19 Şubat 901) Bağdat’ta öldü.
Sâbit b. Kurre felsefe, matematik, astronomi, tıp ve tabii bilimler alanında tercüme ve telif eserleriyle ilme katkıda bulunmuştur. Sâlih Zeki’nin tesbitine göre Sâbit’in bu alanlarda 150’ye yakın eseri mevcuttur
Sâbit b. Kurre’nin eserlerinin tam bir dökümünü yapmak zordur. Bunların önemli bir kısmı neşredilmiş; Rusça, Almanca, Fransızca ile diğer Batı dillerine tercümeleri yapılmıştır. Sâbit’in pek çok Yunanca matematik eserini, özellikle Archimedes’in bütün eserleriyle Pergeli Apollonios’un Konikler’ini Arapça’ya çevirdiği, Öklid’in el-Uśûl’ü ile Batlamyus’un el-Mecistî’sini şerhettiği bilinmektedir. Metinde atıf yapılan eserleri dışında yaygın kullanılan bazı çalışmaları şunlardır: 1. Kitâbül’Mefrûżât. 2. Kitâb fî misâĥati’l-eşkâli’l-müsattaĥa ve’l-mücesseme. 3. Kitâb ilâ İbn Vehb fi’t-te’ettî li’stihrâci ‘ameli’l-mesâ’ili’l-hendesiyye. 4. Risâle fi’l-ĥücceti’l-mensûbe ilâ Suķrât fi’l-murabba’ ve ķutrihî 5. eź-Źahîre fî ‘ilmi’t-tıb.
SÂGĀNÎ, AHMED b. MUHAMMED379/990  Ebû Hâmid Ahmed b. Muhammed es-Sâgānî el-Usturlâbî (ö. 379/990) Gözlem aletleri icat eden matematikçi-astronom
Merv yakınlarındaki Sâgān kasabasında doğdu. Öğrenimini Bağdat’ta yaptıktan sonra riyâzî ilimler üzerinde yoğunlaşarak özellikle eski dünyadan intikal eden usturlap vb. astronomi ölçüm aletlerinin geliştirilmesi, yenilerinin icat ve imali konusunda büyük başarı göstermiştir.
Eserleri. 1. Kitâb fî keyfiyyeti tastîĥi’l-küre ‘alâ satĥi’l-usturlâb. 2. Risâle fi’s-sâ’ati’l-ma’mûle ‘alâ śafâ’iĥi’l-usturlâb. 3. Maķāle fi’l-eb’âd ve’l-ecrâm. 4. Risâle fî ‘ameli đıl’i’l-müsebba’ ‘alâ mütesâvi’l-ađlâ’ fi’d-dâ’ire 5. Ķavânînü ‘ilmi’l-hey’e. 6. Maķāle fî münâza’a ceret beynî ve müneccimi’r-Rey fî mes’eletin min ma’rifeti’l-usturlâb. 
SÂİD el-ENDELÜSÎ462/1070  Ebü’l-Kāsım Sâid b. Ahmed b. Abdirrahmân el-Endelüsî el-Kurtubî et-Tuleytılî (ö. 462/1070) Endülüslü kadı, tarihçi, matematikçi ve astronomi bilgini.
420’de (1029) Meriye (Almaria) şehrinde doğdu. Dedesi Abdurrahman b. Muhammed b. Sâid, Şüzûne (Sdone) kadısı idi. Meriye’de temel eğitimini aldıktan sonra Kurtuba’ya (Cordoba) giderek aklî ve naklî ilimlerde dönemin önde gelen âlimlerinden ders gördü; bu sırada İbn Hazm’ı tanıma imkânı buldu. Onunla ilişkisini kendisi Kurtuba’dan ayrıldıktan sonra mektuplaşmak suretiyle devam ettirdi (et-Ta’rîf bi-tabaķāti’l-ümem, s. 259). İbnü’l-Vakşî diye tanınan Ebü’l-Velîd Hişâm b. Ahmed el-Kinânî’den yararlanmak için 438’de (1046-47) Tuleytula’ya (Toledo) gitti; hocası vefat edinceye kadar yirmi iki yıl onun yanında kaldı. “İlim deryası, ahlâk ve fazilet timsali” diye söz ettiği hocasından matematik, astronomi ve mantık yanında fıkıh, hadis, kelâm, dil ve edebiyat dersleri aldığı anlaşılmaktadır. Sâid’in bu şehirde tanıdığı, astronomi ve kozmografyaya dair kendisinden çok şey öğrendiğini söylediği diğer bir âlim de Ebû İshak b. İbrâhim b. Eyyûb b. İdrîs et-Tücîbî’dir.
Eserleri. Kitâbü’t-Ta’rîf bi-tabaķāti’l-ümem. insan topluluklarını ırk, dil, din, kültür ve bilimsel gelişmeye katkıları açısından sınıflandıran eser özellikle Endülüs’ün bilim ve düşünce tarihi için temel kaynaklardan biridir.  
SÂLİH ZEKİ1864/1921  (1864-1921) Bilim tarihçisi, matematik ve astronomi bilgini.
İstanbul’da doğdu. 1882’de Dârüşşafaka Lisesi’ni bitirdikten sonra Posta ve Telgraf Nezâreti Fen Kalemi’nde göreve başladı. Ertesi yıl üç arkadaşıyla birlikte Paris’te elektrik mühendisliği alanında öğretim veren bir yüksek okula gönderildi. Ayrıca Ecole des Ponts et Chaussées ile Collège de France’a da devam ederek buradan mezun oldu (1887). Türkiye’ye dönüp yine Posta ve Telgraf Nezâreti’nde çalışmaya, bu arada bilim tarihiyle ilgilenmeye başladı. 1889’da bir Türk bilim adamının yurt dışında yayımladığı ilk bilim tarihi çalışması olan “Mémoire sur les chiffres indiens” adlı makalesi çıktı. 1920’de geçirdiği ruhî bunalımın ardından 2 Temmuz 1921’de öldü.
Sâlih Zeki’nin çalışma alanları dört başlık altında değerlendirilebilir. Astronomi. Astronomiye ilişkin ilk bilgilerini Dârüşşafaka Lisesi’ndeki hocası Telgraf Nezâret-i Âliyesi fen müşaviri ve Rasathâne-i Âmire müdür yardımcısı Emile Lacoine’dan almıştır. Rasathânede görevli olduğu yıllarda tek başına ve Lacoine ile birlikte takvim çalışmaları yapmış, aynı dönemde, Ortaçağ İslâm dünyasında yazılan astronomi ve matematikle ilgili bazı eserleri Avrupa’dan temin ederek bunların üzerinde araştırmalar gerçekleştirmiştir. Resimli Gazete’de saat reformu ve meteorolojik olaylar konusunda yazılar yazmış, yine bu dergide “felekiyyât” başlıklı bir dizi makale yayımlamıştır. 1913’te Paris’te saatlerin birleştirilmesi meselesini görüşmek üzere toplanan milletlerarası kongreye Osmanlı delegesi olarak katılmış, böylece Türkiye’de Greenwich saatine geçiş çalışmaları başlamıştır. Ayrıca astronomiye ilişkin çeşitli ders kitapları kaleme almıştır.
Astronomiye dair eserleri. 1. Hikmet-i Tabîiyye Dersleri 2. Kāmûs-ı Riyâziyyât. Matematik ve astronomide kullanılan terimleri açıklamak ve matematikçilerle astronomların biyografilerini verip eserlerini tanıtmak amacıyla hazırlanmış olup bu özelliğiyle Türkiye’de yapılan ilk çalışmadır; ayrıca Türkçe’de yazılan ilk matematik ve astronomi tarihi ansiklopedisidir. 3. Âsâr-ı Bâkıye. Türk ve İslâm bilim tarihi açısından büyük önem taşıyan eserde İslâm öncesi ve özellikle eski Yunan ve Hint muhitindeki çalışmalar ortaya konulmuştur. 4. İlm-i Tabakātü’l-arz. Jeoloji meselelerini konu alır ve bu arada Kant-Laplace kuramına da yer verir. 5. 1308 Sene-i Mâliyyesine Mahsus Takvim (İstanbul 1309) 6. Takvîm-i Cedîd 7. Yeni Kozmoğrafya (İstanbul 1331) 8. Muhtasar Kozmoğrafya (İstanbul 1332)
SÉDILLOT, JEAN-JACQUES EMMANUEL1777/1832  (1777-1832) Fransız şarkiyatçısı ve astronomi âlimi.
Paris yakınlarında Enghien-Montmorency’de doğdu. Öğrenimini Ecole Polytechnique ile Ecole des Langues Orientales’de (Institut National des Langues et Civilisations Orientales) tamamladı. 1795’te kurulan Ecole des Langues Orientales’in ilk öğrencilerinden oldu; burada Arapça, Farsça ve Türkçe öğrendi. Başarılı öğrenciliğiyle kısa zamanda dikkat çekti ve mezun olunca bu okulun sekreterliğine getirildi. İki farklı formasyona sahip olan Sédillot, Boylam Dairesi (Bureau des longitudes) adıyla bilinen, Fransız gözlemevi bünyesinde yürütülen Doğu’da astronominin tarihi konulu program dahilinde kurulmuş araştırma biriminde görevlendirildi. Buradaki çalışmalarıyla dönemin meşhur astronomlarından J. B. Delambre ve Laplace’ın takdirlerini kazandı. 9 Ağustos 1832’de koleradan ölen Jean-Jacques Sédillot’nun çalışmalarının tamamı oğlu Louis-Amélie Sédillot tarafından Histoire des arabes adlı eserde toplanmıştır (Paris 1854). Arapça’ya Ali Mübârek tarafından Hulâśatü târîhi’l-’Arab adıyla çevrilen bu kitapta (Kahire 1309) oğul Sédillot müslümanların Avrupa medeniyetine yaptığı katkıları ortaya koymakta ve genelde Doğu medeniyetinin daha yüksek olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır.
SEMERKANDÎ, Muhammed b. Eşref702/1303  Şemsüddîn Muhammed b. Eşref el-Hüseynî es-Semerkandî (ö. 702/1303) Matematik, astronomi, mantık ve kelâm alanındaki eserleriyle tanınan âlim
Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Taşköprizâde, Semerkandî’nin hal tercümesine dair hiçbir bilgiye sahip olunamadığını belirtir (Miftâĥu’s-sa’âde, II, 179). Nisbesinden Semerkant’ta doğduğu veya orada yetiştiği anlaşılmakta, ilmî hayatını faal olarak sürdürdüğü XIII. yüzyılın son çeyreği Nasîrüddîn-i Tûsî’nin Merâga’da kurmuş olduğu rasathânede ünlü meslektaşlarıyla çalıştığı zamana denk gelmektedir; ancak Semerkandî bu heyet içinde yer almamıştır. eś-Śaĥâ’ifü’l-ilâhiyye adlı kitabının bir nüshasına (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1688) düşülen nottan kendisinin 1287 yılında Mardin yöresinde bulunduğu, buradaki öğrencilerin ısrarı üzerine Şerĥu’l-Muķaddimeti’l-Burhâniyye adlı eserini kaleme aldığı ve bu şerhi Artuklu Sultanı Kara Arslan’a takdim ettiği anlaşılmaktadır. Semerkandî’nin 22 Şevval 702 (9 Haziran 1303) tarihinde öldüğü kaydedilmektedir
Astronomiye dair eserleri. 1. et-Teźkire fi’l-hey’e. Astronomi hakkında muhtasar bir eserdir.  3. A’mâl-i Taķvîm-i Kevâkib-i Ŝâbite. 675 (1276-77) yılı için düzenlenmiş bir yıldız takvimidir.
SEYDİ ALİ REİS970/1562  (ö. 970/1562) Denizcilik, astronomi ve coğrafyaya dair eserleriyle tanınan Osmanlı denizcisi.
Denizci bir ailenin çocuğu olarak İstanbul Galata’da doğdu. Ailesinin aslen Sinoplu olduğu şeklindeki bilgiler kesin değildir. Adı bilinmeyen dedesinin Fâtih Sultan Mehmed döneminde Tersane’de kethüdâlık yaptığı, babası Hüseyin’in de aynı mesleğe girdiği belirtilir. Seydi Ali Reis 2 Cemâziyelevvel 970 / 28 Aralık 1562 yılında vefat etmiştir. Seydi Ali Reis ilim ve sanatla da meşgul olmuş, şiir yazmış, astronomi ve coğrafya alanında çeşitli eserler kaleme almıştır.
Eserleri. 1. Hulâsatü’l-hey’e. Ali Kuşçu’nun er-Risâletü’l-fetḥiyye’sinin tercümesine dayanan bu eseri kendisinden astronomi ve matematik dersleri aldığı Hamdullah b. Şeyh Cemâleddin Efendi’nin tavsiyesiyle yazmıştır. 2. Mir’ât-ı Kâinât. Beş makale ve 120 bab halinde Türkçe olarak yazılan eser (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1649) önsözüne göre usturlabın yapımı ve nasıl kullanılacağı, güneşin irtifaı ve yıldızların uzaklığı, kıblenin ve öğle vaktinin belirlenmesi, rubu‘ tahtasının yapılması ve kullanılması, daire çemberlerinin sinüs, kiriş ve tanjantlarının bulunması ve karşı tarafına geçilemeyen bir nehrin genişliğini ölçme usulleri gibi konuları ihtiva etmektedir. 3. Kitâbü’l-Muhît fî ilmi’l-eflâk ve’l-ebhur. On bab ve elli fasıldan meydana gelen esere “ilm-i deryânun cemî‘ umûr-ı garîbesin ihâta kıldığı” için el-Muhît adı verilmiştir. İçinde yön bulma, gök dairelerinin, yıldızların aralıklarının ölçülmesi ve yıldızların irtifaının hesabı (I. bab); zaman hesabı, takvim, güneş ve ay yılları (II. bab); pusula taksimatı (III. bab); Hindistan’ın rüzgâr altı ve rüzgâr üstü kıyıları, Hint denizindeki adalar, takım adalar ve Yeni Dünya’ya dair bilgiler (IV. bab); denizcilikte önemli bazı yıldızların doğma ve batma zamanları ve adları (V. bab); Hint Okyanusu’ndaki meşhur limanlarla adaların kutup yıldızına göre irtifaı (VI. bab); astronomiye ait çeşitli bilgiler ve bazı limanlar arasındaki uzaklıklar (VII. bab); muson gibi mevsim rüzgârları ve bunların çeşitli takvimlere göre başlangıç tarihleri (VIII. bab); ulaşım yolları (IX. bab) ve nihayet yazarın tûfan olarak adlandırdığı büyük fırtınalar ve bunlar çıktığında alınacak tedbirler (X. bab) yer almaktadır. İlmî ve faydalı bir rehber olan bu önemli eserde yazarın Basra’da geçirdiği beş ay ve Basra körfeziyle Uman denizinde dolaştığı üç ay zarfında başta bazı gemicilerle, faydalanılan kılavuzlardan aldığı değerli bilgiler yanında kendi gözlemlerine yer verilmiştir. 4. Mir’âtü’l-memâlik. 5. Risâle-i Zâtü’l-Kürsî. Seydi Ali Reis’in ilm-i nücûma dair aletlerle ilgili risâlesidir.
SIBTU’l-MARDÎNÎ907/1501  Bedrüddîn Muhammed b. Muhammed b. Ahmed el-Mârdînî (ö. 907/1501) Matematik ve astronomi âlimi.
14 Zilkade 826’da (19 Ekim 1423) Kahire’de doğdu. Anne tarafından ilm-i mîkāt alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Cemâleddin el-Mardînî’nin (ö. 809/1406) torunu olduğu için Sıbtu’l-Mardînî diye anılır. Fıkıh, ferâiz ve dil gibi çeşitli alanlarda eser verdi, fakat daha çok matematikçi ve astronom olarak tanındı. Kahire’de Ezher Camii’nde uzun yıllar muvakkitlik yaptı. İslâm matematik-astronomi ilmine yaptığı en önemli hizmetlerden biri de hocası İbnü’l-Mecdî’nin hesâb-ı sittînî için mukaddime olarak kaleme aldığı Keşfü’l-ḥaḳāʾiḳ fî ḥisâbi’d-derec ve’d-deḳāʾīḳ adlı kitabını, daha sonra hemen hemen bütün İslâm coğrafyasında bu hesap sistemi için temel kaynak halini alan Reḳāʾiḳu’l-ḥaḳāʾiḳ fî ḥisâbi’d-derec ve’d-deḳāʾiḳ adıyla şerhetmesidir.
Eserleri. 1. İrşâdü’t-tullâb ilâ Vesîleti’l-ĥisâb 2. Keşfü’l-ġavâmiz fî ‘ilmi’l-ferâ’iż. 3. Tuĥfetü’l-aĥbâb fî ‘ilmi’l-ĥisâb. 4. et-Tuĥfetü’l-Mârdîniyye fî şerĥi’l-Yâsemîniyye. 5. el-Ķavlü’l-muđî fî şerĥi’l-Muķni’ 6. er-Risâletü’l-fetĥiyye fi’l-a’mâli’l-ceybiyye. 7. Şerĥu’r-Raĥbiyye fî ‘ilmi’l-ferâ’iż  8. Laķtü’l-cevâhir fî taĥdî di’l-hutût ve’d-devâ’ir. Küresel astronominin terimleri hakkındadır 9. Kifâyetü’l-ķānûn fi’l-’amel bi’r-rub’i’ş-şimâlî el-maķtû’. Mukantarat adlı astronomi aletinin yapımı ve kullanımı üzerine kaleme alınmış bir eser olup üç defa da Türkçe’ye çevrilmiştir. 10. Şerĥu’l-fuśûli’l-mühimme fî mevârîŝi’l-ümme 11. Hidâyetü’l-’âmil (sâ’il) fi’l-’amel bi’r-rub’i’l-kâmil
SİCZÎ, EBÛ SAÎD415/1024  Ebû Saîd Ahmed b. Muhammed b. Abdilcelîl es-Siczî (ö. 415/1024) Matematikçi ve astronom
X. yüzyılın ortalarına doğru Sicistan’da doğdu. Henüz onlu yaşlarında iken İskenderiyeli Pappus’tan çeviriler yaptığı ve 358 (969) yılından önce kesenler teoreminin delilleri üzerine bir risâle yazdığı bilinmektedir. 969’da Şîraz sarayına girdi, o yıl Abdurrahman es-Sûfî’nin dönence gözlemlerine katıldı ve sarayda Ebü’l-Vefâ el-Bûzcânî, Veycen Kûhî ve Nazîf b. Yümn gibi önemli astronomlarla tanıştı. el-Medḫal ilâ ʿilmi’l-hendese adlı eserinde Sicistan’da bir planetaryum inşa ettiğini söyler.
Eserleri. 1. Risâle fi’ş-şekli’l-ķattâ’ 2. Misâĥatü’l-üker bi’l-üker 3. Berâhînü Kitâbi’l-Öķlîdis fi’l-uśûl. 4. Fî İhrâc hattin müstaķīm ilâ hattin mu’tân min noķtatin mu’tât bi-tarîķi’t-taĥlîl ve’t-terkîb ve vuķū’i’n-nuķat ve ta’dîdihâ ve iĥdâŝi’z-zâviye. 5. Kitâb fî teshîli’s-sübül li’stihrâci’l-eşkâli’l-hendesiyye 6. İstihrâcü’l-muvassateyn ve ķısmetü’z-zâviyeti’l-müstaķīme bi-ŝelâŝeti aķsâmin mütesâviye bi-tarîķi’l-hendese 7. Havâśśü’l-a’mideti’l-vâķı’a mine’n-noķtati’l-mu’tât ile’l-müŝelleŝi’l-mütesâviyyi’l-ađlâ’i’l-mu’tâ bi-tarîķi’t-taĥdîd. 8. Kitâb fi’l-’ameli’l-müsebba’ ve ķısmeti’z-zâviyeti’l-müstaķīmeti’l-hatteyn bi-ŝelâŝeti aķsâmin mütesâviyetin. Siczî’nin diğer bazı eserleri de şunlardır: el-Medhal ilâ ‘ilmi’l-hendese, Kitâbü’l-Mesâ’ili’l-muhtârât (İbrâhim b. Sinân’ın el-Mesâ’ilü’l-muhtârât’ından bazı örnekler), Risâle fî keyfiyyeti taśavvuri’l-hatteyn elleźeyn yaķrubân ve lâ yelteķıyân, Risâle fi’l-havâśśi’l-ķubbeti’z-zâ’ide ve’l-mükâfiye, Muķaddime fi’l-hendese, Risâle fî ihrâci’l-hutût fi’d-devâ’iri’l-mevżû’a mine’n-nuķati’l-mu’tât, Fî İstihrâc hattin müstaķīm ile’l-hatteyni’l-müstaķīmeyni’l-mefrûżayn, İstidrâkü’ş-şek fi’ş-şekli’r-râbi’ ‘aşer mine’l-Maķāleti’ŝ-ŝâniye min Kitâbi’l-Uśûl, Risâle fi’l-cevâb ‘ani’l-mesâ’ili’lletî sü’ile ‘anhâ fî ba’żi’l-eşkâli’l-me’hûźe min Kitâbi’l-Me’hûźât li’l-Arşimîdis, Risâle fî cevâbi mes’eletin ‘an Kitâbi Yûhannâ b. Yûsuf fî inķısâmi hattin müstaķīm bi-nıśfeyn ve tebyîni hata’i Yûhannâ fî źâlike, Kitâb fi’l-mahrût ve’l-kürre ve’l-üstüvâne, Kitâb fî ihrâci hatteyn müstaķīmeyn min noķtateyn mefrûżateyn yuĥîtân bi-zâviyetin ve ihrâci ŝelâŝeti hutût min ŝelâŝeti nuķat, Burhânü Kitâbi Abulûniyûs fi’d-devâ’iri’l-mütemâsse, Kitâbü Terkîbi’l-eflâk, Kitâbü’l-Me’ânî fî aĥkâmi’n-nücûm, Kitâbü Ĥulûli’l-kevâkibe’l-bürûce’l-iŝney ‘aşer, Kitâbü’l-Medhal ilâ ‘ilmi aĥkâmi’n-nücûm, Kitâbü’l-’Amel bi’ś-śafîĥati’l-âfâķıyye, Kitâb fî ķavânîn mizâcâti’l-usturlâbi’ş-şimâlî ma’a’l-cenûbî (Bîrûnî tarafından İsti’âbü’l-vücûhi’l-mümkine fî śan’ati’l-usturlâb adlı eserinde kullanılmıştır; bu eserler ve diğer çalışmalarının bir listesiyle yazma kayıtları ve bazıları üzerine yapılan çalışmalar için bk. Sezgin, bibl.; Rosenfeld - İhsanoğlu, s. 110-114). Fuat Sezgin, Siczî’nin bir kısmı henüz üzerinde çalışılmamış on dört risâlesinin Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlı nüshasının (Reşid Efendi, nr. 1191) tıpkıbasımını J. P. Hogendijk’in yazdığı bir girişle birlikte neşretmiştir (Mecmû’a min resâ’il hendesiyye, Frankfurt am Main 2000).
SİNÂN b. SÂBİT331/943  Ebû Saîd Sinân b. Sâbit b. Kurre (ö. 331/943) Hekim, matematikçi ve astronom.
Doğum tarihi hakkında kesin bilgi yoksa da Abbâsî halifelerinden Muktedir-Billâh 295 (908) yılında hilâfete geldiğinde on üç yaşlarında idi (Siyâsetü’n-nüfûs, s. 39); buna göre 282’de (895) doğduğu söylenebilir. Aslen Harranlı tanınmış bir aileden olup Halife Me’mûn’un kurduğu Beytülhikme’nin bilgin kadrosu içinde yer alan mütercim ve matematikçi Sâbit b. Kurre’nin oğludur. Babasından tahsil gören Sinân daha çok tıp, matematik, astronomi ve tarih alanlarında yoğunlaşmış ve tercüme işiyle de ilgilenmiştir.
Müellifin Kitâbü’l-Envâ’ adındaki risâlesi, halk astronomisi ve meteorolojisi üzerinedir ve Julio Samso ile Blas Rodriguez tarafından bir makale çerçevesinde tanıtılmıştır (Al-Andalus, XLI/1 [Madrid 1976], s. 15-48). Sinân b. Sâbit’in bunlardan başka adı bilinen eserleri de şunlardır: Risâle fî târîhi mülûki’s-Süryâniyyîn, Risâle fi’l-farķ beyne’l-müteressil ve’ş-şâ’ir, Nevâmîsu Hermes ve’s-Süver ve’ś-śalât elletî yuśallî biha’ś-Śâbi’ûn, Risâle fî ahbâri âbâ’ihî ve ecdâdih, Maķāle fi’l-eşkâl źevâti’l-hutûti’l-müstaķīme, Risâle fi’n-nücûm, Risâle fî ķısmeti eyyâmi’l-cümu’a ‘ale’l-kevâkibi’s-seb’a, Risâle fî meźhebi’ś-Śâbi’în, er-Resâ’ilü’s-sultâniyyât ve’l-ihvâniyyât (İbnü’l-Kıftî, s. 195; İbn Ebû Usaybia, s. 304).
ŞEYZERÎ, Emînüddin626/1229  Ebü’l-Ganâim Emînüddîn Müslim b. Mahmûd b. Ni‘me b. Arslân eş-Şeyzerî (ö. 626/1229) Edip, şair ve astronomi âlimi.
Türk asıllı olan dedeleri Arslan ile Ni‘me, Suriye’de Hama yakınlarındaki Şeyzer Kalesi’nin hâkimi Üsâme b. Münkız’ın memlükü olduğu gibi babası Ebü’s-Senâ Mahmûd da onun sarayının edip ve şairleri arasında yer almış, aynı zamanda Dımaşk’taki Emeviyye Camii’nde Arap grameri ve edebiyatı dersleri vermekle tanınmıştır. Emînüddin eş-Şeyzerî, Dımaşk’ta doğup büyüdü ve 590 (1194) yılı civarında Yemen’e gitti. Yemen Eyyûbîleri Hükümdarı Muizzüddin İsmâil b. Tuğtegin’in (1197-1201) sarayında bulundu. Şeyzerî’nin Mekke’de vefat ettiği belirtilmektedir (Brockelmann, GAL, I, 302).
 Eserleri. 1. ‘Acâ’ibü’l-eş’âr ve ġarâ’ibü’l-ahbâr. 2. Cemretü’l-İslâm źâtü’n-neŝr ve’n-nižâm. 3. ‘Âdâtü’n-nücûm. 
TABERÎ, Ömer b. Ferruhân200/815  Ebû Hafs Ömer b. el-Ferruhân et-Taberî (ö. 200/815 [?]) Astronomi bilgini ve astrolog.
Taberistan’da yaşamış Fars kökenli bir aileye mensuptur; hayatı hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Kaynakların bir kısmında eserlerinin kendisi gibi bir astronom ve astrolog olan oğlu Ebû Bekir Muhammed’in eserleriyle karıştırıldığı görülür (İbnü’n-Nedîm, s. 332-333). Bazı kitaplarının Latince’ye çevrilmiş olmasından dolayı Avrupa astronomi ve astroloji tarihinde önemli bir yere sahiptir. Latin Ortaçağı’nda adı Omar Tiberiadis, Omar Alfraganus Tiberiadis, Omar Ben Alfarghani Tiberiadis ve Omar Belnalfargdiani Tiberiadis şeklinde geçer.
Eserleri. 1. Kitâbü Tefsîri’l-Erba’a Maķālât li-Batlamyûs 2. Tefsîr. 3. Kitâb fi’l-Mevâlîd. 4. Kitâbü’l-Mesâ’il fî aĥkâmi’n-nücûm 5. Kitâbü’l-İhtiyârât. 6. Kitâbü’l-Aĥkâm ‘alâ envâ’i’l-mesâ’il ve’l-ķażâ’ ‘ale’d-delâ’il 7. Risâle fi’stihrâci’ž-žamîr bi-tarîķi’n-nücûm 8. Kitâbü’l-Ķırânât ve taĥvîli’s-sinîn 9. Kitâbü’l-’İlel. 10. Kitâb fî Śûreti’l-küre 11. Kitâbü İttifâķi’l-felâsife ve’htilâfihim fî hutûti’l-kevâkib 12. Kitâbü’l-Meĥâsin 
TAKIYYÜDDİN er-RÂSID993/1585  (ö. 993/1585) Klasik İslâm astronomisinin son büyük temsilcisi olduğu kabul edilen Osmanlı âlimi.
4 Ramazan 932 (14 Haziran 1526) tarihinde Dımaşk’ta Türk kökenli bir aile içinde dünyaya geldi. İstanbul Rasathânesi, 4 Zilhicce 987 (22 Ocak 1580) tarihli bir hatt-ı hümâyunla içindeki aletlerle birlikte tahrip edildi. Bu olaydan derin üzüntü duyarak köşesine çekilen Takıyyüddin İstanbul’da vefat etti.
Osmanlı döneminde yetişen çok yönlü bilim ve düşünce adamlarından biri ve XVI. yüzyıl Osmanlı ilminin en seçkin temsilcisi olan Takıyyüddin matematik, astronomi, fizik, optik, mekanik ve tıp konularında çeşitli eserler kaleme almıştır.
Eserleri. 1. Sidretü Müntehe’l-efkâr fî melekûti’l-feleki’d-devvâr (ez-Zîcü’ş-şehinşâhî). Uluğ Bey zîcinin eksiklerini tamamlamak ve yanlışlarını düzeltmek amacıyla yazılan eserde Galata Kulesi ile müellifin rasathânede gerçekleştirdiği gözlemler ve yaptığı aletler hakkında da bilgi verilir. 2. Reyĥânetü’r-rûĥ fî resmi’s-sâ’at ‘alâ müsteve’s-sütûĥ. Güneş saatlerine dair olan ve Ömer b. Muhammed el-Fâriskûrî (ö. 1018/1610) tarafından Nefĥu’l-füyûĥ bi-şerĥi Reyĥâneti’r-rûĥ adıyla şerhedilen eseri adı bilinmeyen bir müellif XVII. yüzyılın başlarında Türkçe’ye çevirmiştir. 3. Cerîdetü’d-dürer ve harîdetü’l-fiker. İlk defa ondalık kesirlere dayanarak hazırlanmış tabloları içeren küçük bir zîc olup bugün de kullanılabilecek niteliktedir. Remzi Demir eseri doktora tezinde incelemiş (1991, AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü), daha sonra bu çalışmasını zîcin Türkçe tercümesiyle birlikte neşretmiştir (Takiyyüddîn’de Matematik ve Astronomi, Ankara 2000). 4. ed-Dürrü (el-’İķdü)’n-nažîm fî reshîli’t-taķvîm. Uluğ Bey zîcinden takvim çıkarma yöntemlerini göstermektedir. 5. Deķā’iķu ihtilâfi’l-ufķayn (Risâle fi’l-ihtilâf beyne’l-muvaķķıtîn bi-maĥrûseti’l-Ķāhire fî żabti ķavseyi’n-nehâr ve’l-leyl ve dâ’ireti’l-fecri ve’ş-şafaķ). 6. es-Simârü’l-yâni’a min ķutûfi’l-âleti’l-câmi’a. İbnü’ş-Şâtır’ın küresel (sferik) usturlabının kullanımına dair el-Eşi’’atü’l-lâmi’a fi’l-’amel bi’l-âleti’l-câmi’a adlı eseri üzerine bir ta‘liktir. 7. ed-Düstûrü’r-racîĥ li-ķavâ’idi’t-tastîĥ. Hoca Sâdeddin Efendi’ye ithaf edilen eser kürelerin düzlem haline getirilmesi hakkındadır. 8. Âlât-ı Raśadiyye li-Zîci’ş-şehinşâhiyye. İstanbul Rasathânesi’ndeki aletlerin nasıl kullanılacağını anlatan ve şekillerini ihtiva eden bir çalışmadır. Eser Sevim Tekeli tarafından yayımlanmıştır (“Meçhul Bir Yazarın İstanbul Rasathanesinin Tasvirini Veren ‘Âlât-ı Rasadiye Li Zic-i Şehinşahiye’ Adlı Makalesi”, Araştırma, I [Ankara 1963], s. 71-122). 9. Fevâ’id fi’stihrâci mıntıķati’l-kürreti ve ma’rifeti’l-ceyb. 10. el-Mizveletü’ş-şimâliyye bi-fażli dâ’iri ufuķi Kostantîniyye. 11. Risâle fi’l-’amel bi-rub’i’d-düstûr. Müellif bu eserine şerh yazmıştır. 12. Risâle fî ma’rifeti’l-ufķi’l-ĥadîŝ. 13. Risâle fî evķāti’l-’ibâdât. 14. el-Kevâkibü’d-dürriyye fî vaż’i’l-benkâmâti’d-devriyye. Mekanik saatlerin yapımına dair önemli bir çalışmadır (Arapça metin, Türkçe ve İngilizce trc. Sevim Tekeli, 16’ıncı Asırda Osmanlılarda Saat ve Takîyüddîn’in “Mekanik Saat Konstrüksüyonuna Dair En Parlak Yıldızlar” Adlı Eseri, Ankara 1966; nşr. Ahmed Yûsuf el-Hasan, Halep 1976). 15. et-Turuķu’s-seniyye fi’l-âlâti’r-rûĥâniyye. Saatler, kaldıraçlar, pompa ve tulumba gibi aletler hakkında olan bu eser önce Ahmed Yûsuf el-Hasan tarafından neşredilmiş (Taķıyyüddîn ve’l-hendesetü’l-mîkânîkiyyeti’l-’Arabiyye: Ma’a Kitâbi’t-Turuķi’s-seniyye fi’l-âlâti’r-rûĥâniyye, Halep 1976), daha sonra Münâ Sancaktar Şa‘rânî eseri geniş birer incelemeyle birlikte tıpkıbasım halinde yayımlamıştır. (Dirâse taĥlîliyye li-mahtûti’t-Turuķı’s-seniyye fi’l-âlâti’r-rûĥâniyye, Küveyt 2000). 16. Nevru ĥadîķati’l-ebśâr ve nûru ĥaķīķati’l-enžâr. İbnü’l-Heysem ve Kemâleddin el-Fârisî’nin çalışmalarını açıklamak ve geliştirmek amacıyla kaleme alınmış bir optik kitabıdır. Müellifin Kazasker Molla Abdülkerim Çelebi’ye ithaf ettiği eser üzerine Hüseyin Gazi Topdemir doktora çalışması yapmış ve metni Türkçe tercümesiyle birlikte yayımlamıştır (Takîyüddîn’in Optik Kitabı, Ankara 1999). 17. Buġyetü’t-tullâb min ‘ilmi’l-ĥisâb. Osmanlılar’da kullanılan hesâb-ı Hindî ve hesâb-ı sittînî üzerinedir; eserde ondalık kesirlere de yer verilmiştir. 18. Kitâbü’n-Nisebi’l-müteşâkile fi’l-cebr ve’l-muķābele. 19. Risâle fî ‘ameli’l-mîzâni’t-tabî’î elleźî yu’lemu bihî mâ fi’l-cismi’l-mürekkeb min ma’deneyn muhtelifeyn. Archimedes terazisi hakkındadır. 20. el-Meśâbiĥu’l-mužhire fî ‘ilmi’l-bezdere. Av kuşları ile bunların terbiye ve tedavisinden bahseder. 21. Şerĥu’l-ebyâti’t-tis’ fi’stihrâci’t-tevârîhi’l-meşhûre. Müellifin hicrî tarihle diğer tarihlerin birbirinden nasıl çıkarılacağına dair daha önce yazdığı dokuz beytin şerhidir. 22. Tercümânü’l-etıbbâ’ ve lisânü’l-elibbâ’ (eserlerinin yazma nüshaları için bk. İhsanoğlu ve dğr., Osmanlı Astronomi Literatürü, I, 202-217; Osmanlı Matematik Literatürü Tarihi, I, 84-87; Osmanlı Tabii ve Tatbiki Bilimler, I, 40-44; Şeşen, Fihrisü Mahtûtât, s. 153).
TÛSÎ, NASÎRÜDDİN672/1274  ebû Ca´fer Nasîrüddin Muhammed b. Muhammed b. el-Hasen et-Tûsî (ö. 672/1274) İranlı âlim ve filozof.
11 Cemâziyelevvel 597’de (17 Şubat 1201) Tûs’ta doğdu. Kum veya Hemedan yakınlarındaki Cehrûd Sâve’den olan ailesi daha sonra Tûs’a yerleşmiştir. Tûsî’nin Hülâgû nezdindeki saygınlığı, özellikle müsbet ilimlerdeki faaliyetlerini yürütmek için maddî destek bulmasına vesile oldu. Hülâgû’yu ikna ederek Azerbaycan’ın Merâga şehrinde kendi dönemine kadar İslâm coğrafyasında yapılan en büyük rasathânenin (Ballay, XXXVII/3 [1990], s. 389-390) kurulması için ondan kaynak sağladı. Rasathânenin yapımı 657 (1259) yılında tamamlandı. 
Tecrübî İlimlerdeki Yeri. Tûsî, İslâm dünyasında müsbet ilimlerin gelişmesinde büyük katkıları bulunan âlimlerden biridir. Onun öncülüğünde Merâga Rasathânesi’nde yapılan çalışmalarda müsbet ilimler alanında önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Tûsî, o dönemde İslâm coğrafyasındaki seçkin ilim adamlarını ve müsbet ilimlerde uzmanlığı bulunanları rasathâneye davet edip onlara gerekli desteği sağlamış, Bağdat’ın Moğollar’ca yağmalanması sırasında kendisinin kurtardığı eserlerle İslâm dünyasının çeşitli yerlerinden getirttiği kitapları rasathânede toplayarak büyük bir kütüphane kurmuştur. Rasathâne, astronominin yanında aklî ve naklî ilimlerde çalışmalarını yürüten âlimlerin de bulunduğu bir kurumdu. Kutbüddîn-i Şîrâzî ve Necmeddin Ali b. Ömer el-Kâtibî gibi felsefe, kelâm ve mantık; Müeyyidüddin el-Urdî ed-Dımaşkī gibi geometri ve astronomi; Fahreddîn-i Merâgī ve İbn Ebü’ş-Şükr el-Kurtubî gibi matematik; Fahreddîn-i Ahlâtî gibi tıp alanında uzman kişiler bu rasathânede faaliyetlerini rahatça yürütebiliyorlardı. Rasathânede Çin’den gelen Fau Mun Ji adlı bir astronom da çalışıyordu (İşkeverî, II, 418; Memmedbeyli, s. 59; Ballay, XXXVII/3 [1990], s. 390). Tûsî, bu âlimlerin yardımıyla astronomi kataloglarını içeren ve astronomi alanında en önemli eseri olan Zîc-i İlḫânî’yi yazmaya başlamış, ancak ölümü yüzünden eser yarım kalmıştır. Onun dönemine kadar yazılan kataloglar içinde en gelişmişi olan bu çalışma başta Çin olmak üzere bütün Asya’da bilinirdi (Bakhtyar Husain Siddiqi, I, 565). Zîc-i İlḫânî kataloglarında farklı takvimler üzerinde durulmuş, çeşitli yıldızların ve 256 şehrin koordinatları verilmiştir. Merâga Rasathânesi’nde kullanılan astronomi aletlerinin birçoğu bizzat Tûsî tarafından icat edilmiştir. Bunların en önemlisi, bugün kullanılan teodolit aletinin daha basit bir örneği olup semt ve irtifa tayininde kullanılan “torquetum” adlı araçtır (Dilgan, s. 9). Zîc-i İlḫânî’de Batlamyus’un yer merkezli sisteminin yanlışları gösterilmiş, yine yer merkezli başka bir sistemin tasarımı verilmiş, bu sistem Copernicus sistemine giden yolu açmıştır.
Tûsî’nin, İslâm dünyasında trigonometriyle ilgili ilk müstakil çalışma olan Şeklü’l-ḳaṭṭâʿ adlı eseri sayesinde trigonometri astronomiden ayrılmış ve matematiğin bir dalı olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Eserleri. Nasîrüddîn-i Tûsî’nin eserlerinin sayısı konusunda çeşitli araştırmalarda farklı neticeler elde edilmekle birlikte onun 150 civarında telifi bulunduğunu söylemek mümkündür.
TÛSÎ, ŞEREFEDDİN/ Şerefüddîn Muzaffer b. Muhammed b. Muzaffer et-Tûsî (VI./XII. yüzyıl) Matematik ve astronomi âlimi.
Hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Nisbesinden Horasan bölgesindeki Tûs şehrinden olduğu anlaşılmaktadır. Tabakat kitaplarında kendisiyle ilgili olarak verilen dağınık ve sınırlı bilgilerden birçok ilim merkezini dolaştığı, Musul, Halep ve Dımaşk’ta kaldığı, Hemedan’a da uğradığı öğrenilmektedir. Onun riyâziye ilmini iyi bildiğini ve hikmet konusunda bilgi sahibi olduğunu söyleyen İbnü’l-Kıftî, Halep’e geldiği sırada Ebü’l-Fazl Bünyâmin’in (ö. 604/1207) ondan ders aldığını belirtir. Bünyâmin kendisinden hesap, astronomi ve diğer aklî ilimleri okumuştur.
Tûsî, astronomi alanında da önemli bir âlim olup düz (musattah) usturlaptan farklı şekilde kendisinin icat ettiği asâ tarzındaki doğrusal usturlap (usturlâb-ı hattî) bilim tarihinde “asâ-yı Tûsî” adıyla bilinir. Risâle fi’l-usturlâbi’l-hattî adlı eserinde yapımı ve kullanımı hakkında bilgi verdiği bu usturlap öğrencisi İbn Yûnus tarafından geliştirilmiş olup Topkapı Sarayı’ndaki nüshalar buna aittir. Tûsî’nin bu usturlapla ilgili olarak ortaya koyduğu esasları Hasan b. Ali el-Merrâküşî taklit ve tasvir etmiştir. Yıldızların yüksekliğini, zamanı ve kıble istikametini tesbit için yapılacak astronomi gözlemlerinde kullanılan bu aletin basit, ucuz ve diğer usturlaplardan daha az kusurlu olması amaçlanmıştır.
 Eserleri. 1. el-Mu’âdelât. 2. Risâle fi’l-hatteyn elleźeyn yaķrübân ve lâ yeltaķıyân. 3. Risâle bu’iŝe bihâ ilâ mürâsil lehû yüd’â Şemsüddîn 4. Risâle fi’l-usturlâbi’l-hattî. 
ULUĞ BEY853/1449  (ö. 853/1449) Matematikçi ve astronomi âlimi, Timurlu hükümdarı (1447-1449).
19 Cemâziyelevvel 796’da (22 Mart 1394) Azerbaycan’ın Sultâniye şehrinde doğdu. Babası Timur’un küçük oğlu Şâhruh, annesi Gevher Şad’dır. Uluğ Bey unvanı Timurlular’daki “emîr-i kebîr”in Türkçe karşılığıdır. 1394-1405 yılları arasında sarayda geleneksel dinî ilimler, ardından mantık, matematik ve astronomi tahsili gördü. 1404’te Timur tarafından Muhammed Sultan’ın kızı Öge Begüm ile (Biki) evlendirildi. Uluğ Bey’in ölüm tarihini 8 Ramazan 853 (25 Ekim 1449) şeklinde gösteriyorsa da (Tezkire, s. 433) mezar taşında 10 Ramazan yazılıdır. Semerkant’ta Gûr-ı Emîr’de defnedilen Uluğ Bey’in hükümdarlığı iki yıl sekiz ay sürdü. 
Üstün bir zekâya sahip olan Uluğ Bey başarılı bir matematikçi ve astronomdu. Henüz küçük denecek yaşta Merâga Rasathânesi’ni görmüş ve zihninde ona bir yer ayırmıştı. Bu sebeple Merâga’dan sonra en büyük rasathâneyi Semerkant’ta kurmuştur. Bu yapı, Kadızâde-i Rûmî ile Cemşîd el-Kâşî’nin gözetiminde inşa edilmekteydi. Ancak bu iki âlim rasathâne tamamlanmadan vefat etmiş, onların yerine Ali Kuşçu getirilmiştir. Uluğ Bey’in ölümüne kadar otuz yıl faaliyetini sürdüren rasathâne ve burada oluşturulan astronomi tabloları teleskopun icadına kadar ilim dünyasında etkili olmuştur (bk. SEMERKANT RASATHÂNESİ). Uluğ Bey, kullandığı Zîc-i İlhânî’de gördüğü bazı ölçüm hatalarını ve eksiklikleri gidermek için hem İslâm dünyasında hem Avrupa’da alanında kaynak eser kabul edilen Zîc-i Uluğ Bey’i meydana getirmiştir.
YAHYÂ b. EBÛ MANSÛR el-MÜNECCİM215/830  Ebû Alî Yahyâ b. Ebî Mansûr el-Müneccim el-Fârisî (ö. 215/830’dan sonra) Abbâsî Halifesi Me’mûn dönemi astrologu ve astronomi âlimi.
Aslen Taberistanlı olup İranlı bir aileden gelmektedir. Önceleri Bizîst b. Fîrûzân adıyla tanınmaktaydı. Babası Ebû Mansûr Fîrûzân, Halife Mansûr’un önde gelen astrologu idi (İbn Hallikân, VI, 79). Başlangıçta Vezir Fazl b. Sehl’in himayesinde çalışan Bizîst, İbn Sehl’in ölümünden sonra müslüman oldu ve Yahyâ adını alarak Halife Me’mûn’un (813-833) çevresindeki âlimler arasında yer aldı. Hayatının çoğunu babası gibi yıldızların yerini belirleyip onlardan anlam çıkarmakla (kehanet) geçirdi. Katıldığı yeni çevrede astronomi çalışmalarına iştirak etti. Bağdat’taki Şemmâsiye Rasathânesi’nde gözlemler yaptı ve Beytülhikme ilim kadrosunda önemli görevler üstlendi. Ayrıca Benî Mûsâ diye bilinen, dönemin önde gelen matematikçi ve astronom kardeşlerine ders verdi. İbnü’n-Nedîm onun Tarsus yolunda vefat edip Halep’te defnedildiğini (el-Fihrist, s. 160), İbnü’l-Kıftî ise Bizans ülkesinde öldüğünü (İhbârü’l-’ulemâ’, s. 358) söyler. Ancak her iki müellif de ölüm tarihini zikretmez. Me’mûn 215 (830) yılında Tarsus’u ve diğer bazı Bizans sınır şehirlerini ele geçirdiğine, ertesi yıl tekrar Anadolu topraklarına girdiğine ve 218’de (833) Bizans’a yönelik bir sefer hazırlığı esnasında vefat ettiğine göre Yahyâ 215-217 (830-832) yılları arasındaki bir sefer sırasında vefat etmiş olmalıdır (ayrıca bk. Sezgin, V, 227; VI, 136). 
YA‘KŪB b. TÂRIK

180/796 

Ya‘kūb b. Târık el-Bağdâdî el-Fârisî (ö. 180/796) Astronomi ve astroloji âlimi.

GERİ BİLDİRİM

  • Her türlü öneri, dilek ve şikayetlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.
  • Görüş ve önerileriniz bizim için çok değerlidir.

Adres

  • Diyanet İşleri Başkanlığı Üniversiteler Mahallesi Dumlupınar Bulvarı No:147/A 06800 Çankaya/ANKARA

İLETİŞİM

  • Telefon-1 : +90(312) 295 69 86
  • Telefon-2 : +90(312) 295 69 87
  • E-posta-1 : vakithesaplama@diyanet.gov.tr
  • E-posta-2 : vakit@diyanet.gov.tr

© 2021 T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı. Her hakkı saklıdır.